🌈 Kısa Süreli Ilişki Ne Demek

Tanım- Uzun Kısa Süreli Bellek (LSTM) ne anlama geliyor? Uzun kısa süreli bellek (LSTM) birimleri veya blokları tekrarlayan sinir ağı yapısının bir parçasıdır. Tekrarlayan sinir ağları, bu yapay zeka programlarının insan düşüncesini daha etkili bir şekilde taklit etmesine yardımcı olabilecek bazı yapay bellek işlemlerini kullanmak Uzun Süreli İlişkinin Sırrı. Kendin gibi ol.. şaka şaka.. Bilinmesi gereken ilk kavram; kadınlar kısa süreli ilişki düşündüklerinde genetik mirasa (alfa erkek), uzun süreli ilişki düşündüğünde kaynak yatırımına (beta erkek) bakarlar. ayrıca bkz: briffault kanunu. Kadının hipergamisi ilişki boyunca tatmin olmalı ve Kısa süreli bellek, duyusal kayıttan gelen bilgileri önceki bilgilerle ilişkilendirecek yeni bir öğrenme gerçekleştirir. Kapasitesi çok sınırlıdır. Kısa süreli belleğin kapasitesi 7-9 yeni bilgi birikimi (sayı, harf, obje, isim vb.) ile sınırlıdır. 0 3.615 6 dakika okuma süresi. çözüm odaklı kısa süreli terapi. Çözüm odaklı kısa süreli terapi , Steve de Shazer , Insoo Berg ve meslektaşları tarafından ortaya konan bir terapi ekolüdür. Çözüm odaklı kısa süreli terapi geleneksel ekollerin dışında uygulanır. Psikolojik danışma sürecinde genelde probleme Uzun süreli ilişkiler, her ne kadar günümüzde birçoğumuzun hayali olsa da, bu gibi ilişkiler beraberinde çeşitli problemleri getirmektedir. Bunlardan biri de evliliktir. Uzun süreli ilişki sonrası evlilik genellikle uzak bir ihtimal olarak değerlendirilmektedir. Çoğu birliktelikte evlilik aranmazken, genellikle bu sorunun ortaya Kısa dönem ikamet izni, yabancı uyruklu kişilere belli bir süreliğine Türkiye’de kalma hakkı veren, yasal merciler tarafından onaylanmış bir izin türüdür. Kısa dönem izinlerin büyük çoğunluğunu turistik amaçlarla verilen oturma izinleri oluşturur. 1 yıl süreyle verilen bu izinler, İstanbul için 2 yıla kadar kısa süreli ilişkiler şükela: tümü | bugün gonul eglendirici, hos vakit gecirtici iliski cesididir. karsinizdakiyle belli biseyler paylasabilirsiniz dolayisiyla bunlar tukenince iliski de bitiveriri. en kisasi icin (bkz: one night stand ) Kısa Süreli Kızlık zarı Dikimi kimler için uygundur ? Evlilik veya cinsel ilişki süresi yakın olanlar için uygun bir yöntemdir. Evlilik süresi ayları bulacak kadınlar için “kalıcı kızlık zarı dikimi” daha uygun bir alternatif olacaktır. Diğer taraftan vajinasında sık cinsel ilişki, düşük, kürtaj veya doğumlara Sürelerine Göre Toplumsal İlişki Çeşitleri. Sürelerine göre kısa süreli, uzun süreli ve periyodik (devirli) ilişkiler olarak toplumsal ilişkiler 3’e ayrılmaktadır. Kısa Süreli İlişkiler: Zaman bakımından kısa süreli ilişkilerdir. Taksi şoförü ile yolcusu arasında ki gibi ilişkiler kısa süreli ilişkiler olarak BOoXLl. Günümüzün en büyük sorunlarından biri de kısa süren ve hüsranla biten ilişkiler. Evet, 21. yüzyılın bize kattığı pek çok şey var. Hatta hayat daha önce hiç bu kadar kolay olmamıştı diyebiliriz. Ancak bizden alıp götürdüklerini de hesaba katmak lazım. Samimiyet, güven, arkadaşlık, sevgi ve aşk insanların önemini unuttuğu kavramlardan bazıları mesela. Baksanıza, gittikçe daha da ıssızlaşan hayatlarımızın içinde kaybolup gidiyoruz. Ya da hayatımızın aşkını bulduğumuzu düşünerek birkaç yıl, belki de birkaç gün sürecek evliliklere imza atıyoruz. 3 günlük ilişkiler yaşıyor, zora gelemeyince arkamıza bile bakmadan kaçıyoruz. Sonra da neden başarılı bir ilişki sürdüremiyorum diye dizlerimizi dövüyoruz! Neden başaramadık ki neden yürütemedik tarzındaki deli sorularla başa çıkmaya çalışıyoruz. Neden olacak arkadaşım, bunun için uğraşmıyoruz. Kolaya o kadar alıştık ki bir ilişkiyi sürdürmek için uğraşmayı denemiyoruz bile. Denemeyi bırakın, ilişki için emek vermek ne demek onu bile bilmiyoruz. Zira gönül sözlüğümüzden bu söz öbeğini çıkartıp atmışız. Aşkı ekranlarda gördüğümüz klişe görüntülerden ibaret sanmış, ne kadar çok ilişkimiz olursa o kadar aşk adamı oluruz diye düşünmüşüz. Sonuç o ki hepimiz yanılmışız, yanılmaktayız. Görmüyor musunuz, her alanda olduğu gibi bu alanda da hazırcılığı tercih ediyoruz. Tüketmeyi öylesine benimsemişiz ki bir tek somut şeyleri değil, gerektiği zaman aşkı tüketmekten de çekinmez olmuşuz. Çiğ süt emmişiz sonuçta! Değer verdiklerimize kötülük etmek kanımızda, doğamızda var belki de! Belki de içinde bulunduğumuz zaman bizi bu kadar aciz duruma getirdi. Güvenmekten, sevmekten korkar olduk. Birine ruhumuzun en derinlerini göstermenin, bize her zaman zarar vereceğini düşündük. Gerçek yüzümüzü gösterdiğimizde daha az sevileceğimiz kanısına vardık. İlişkilere ne kadar mantıkla yaklaşırsak, o kadar başarılı oluruz sandık. Ama olduk mu? Olmadık, olmuyoruz! Eğer bu şekilde düşünmeye devam edersek olmayacağız da! Çünkü her şey değişse de başarılı bir ilişki için yapılması gerekenler aynı kalacaktır. Yüzyıllar önceydi, yüzyıllar sonra da böyle olacak. Eski evlilikleri düşünsenize. Yıllarca aynı yastığa baş koyup, birbirine hala sevgi ile bakan çiftlere hayran olmamak elde değil. Hepimiz bu çiftlere gıpta ile bakıyor “keşke benim de böyle bir ilişkim olsa” diyerek iç çekiyoruz. Ama gel gör ki bunun için elimizi taşın altına sokma zahmetine girmiyoruz. Sonra yine arayışlar, yine gözyaşları, yine yarım kalmış hayatlarla yaşama kör topal devam etmeye çalışıyoruz. Aslında uzun ve başarılı bir ilişki sürdürmek için yapılması gerekenler o kadar açık ve seçik ki! Yapmamız gereken birazcık gözümüzü açıp, birazcık da kulağımızı kabartmak! Uzun sürecek mutlu bir birliktelik için emek vermenin önemini anlamak. Bu hayatın zaten yeterince zor olduğunu, bir kişi olmak yerine bir olarak yola devam etmenin çok daha insani olduğunu anlamak. Etrafınızdaki sahte ilişkilere değil, gerçekten çift olabilenlere bakarak kendinize pay çıkarmak. Bu konuda o kadar çok söylenecek söz var ki isterseniz ben daha fazla uzatmadan konuya gireyim. Evet, aşağıda mutlu ve uzun sürecek bir ilişki için 50 küçük öğütten oluşan bir listeyle karşılaşacaksınız. Eğer geçekten istiyorsanız, aşağıdaki ipuçlarını izleyerek gayet uzun soluklu ve mutlu bir ilişkiye adım atabilirsiniz. Karar sizin, hayat sizin, 3 günlük veya bir ömürlük ilişki de sizin. Birlikte Seyahat Edin ve Yeni Yerler Keşfedin Birlikte seyahat etmek ve yeni yerler görmek ilişkinizin yapı taşlarını oturtmak hususunda size yardımcı olacaktır. Bu şekilde mekanlara ortak anlamlar yüklemiş, paylaşımlarınızı çoğaltmış ve yeni deneyimlerinizi birlikte yaşamış olacaksınız. Tavsiye İçerik “Neden Seyahat Etmeliyim?” Diyenler için 7 İkna Edici Sebep Affetmeyi Bilin ve Affettiğiniz Bir Şeyi Tekrar Su Yüzüne Çıkarmayın Çoğu çiftin yaptığı en büyük hatadır bu. Affetmek, ama çıkan bir tartışmada bunu partnerinin yüzüne vurmak. Yani uzun ve mutlu bir ilişki istiyorsanız, affedin; ama bunu bir daha asla su yüzüne çıkarmayın. İlgili İçerik Affetmenin Belki Daha Önce Hiç Düşünmediğiniz 4 Olumlu Etkisi Tartışmaları Kazanılması Gereken Yarışlar Olarak Görmeyin Evet skor tablosuna bakıyoruz ve karşı tarafın 3-0 öne geçtiğini görüyoruz. İlişkinizi işte bu komik duruma düşürmeyin. Tartışmalarınızda ne bir kazanan var ne de bir kaybeden. Bunu unutmayın ve birbirinizle “sidik yarıştırmayın!” Karşı Tarafı Daha Çok Dinle Karşı tarafı ne kadar çok dinlerseniz, isteklerini o kadar iyi anlarsınız. Ayrıca onu gerçekten can kulağıyla dinlediğinizde, partneriniz sizin için önemli olduğunu anlayacak ve o da size aynı şekilde davranacaktır. Hem kulaklarınız hem aklınız hem de kalbinizle onu dinlemeyi öğrenin. Göz Atın İyi Bir Dinleyici Olmak için Dikkat Edilmesi Gereken 5 Nokta Kişisel Hedeflerinizden Vazgeçmeyin Bir ilişkiye başladınız. Üzerinden yıllar da geçse, yeni bir ilişki olsa da kişisel hedeflerinizden asla vazgeçmemelisiniz. Yani o kişi hayatınıza girmeden önce ulaşmak için çabaladığınız şeyleri bir kenara kaldırıp atmamalısınız. Bu sizi eksiltecek ve bir süre sonra partnerinizi, sizi mutsuzluğa sürüklemekle suçlamanıza neden olacaktır. Kendinize Çift Olarak Gerçekleştirmek İstediğiniz Hedefler Bulun Uzun ve mutlu bir birliktelik için çift olarak belirleyeceğini hedefler edinmelisiniz. Mesela; dünyanın en pahalı otellerinden birine gitmek, beraber bir dans gösterisi yapmak, kısa film çekmek, bahçeli bir ev almak… Hedefinizi seçerken bunun her ikinizi de tatmin ettiğinden emin olmalısınız. Hedeflerinize Ulaşmak için Başarılı Bir Takımmış Gibi Çalışın Belirlediğiniz hedefi bir hayal olmaktan öteye, gerçeğe taşımak için çalışmalısınız. Bunu yaparken her iki tarafın da sorumluluklarını belirlemeli, yapması gerekenlere karar vermeli, görev dağılımı yapmalı; yani kısacası profesyonel bir takım gibi çalışmalısınız. Basit Şeyler için Bile Teşekkür Edin Ruh ikiziniz olduğunu düşündüğünüz kişiden bir bardak su mu istediniz? Teşekkür etmeyi unutmayın. Konserve kapağını açması için yareninizden yardım mı istediniz? Teşekkür edin. Çünkü zaman geçtikçe çiftler birbirine teşekkür etmeyi unutur. Ona yemek yapmak, su getirmek ya da dertlerini dinlemek sanki karşı tarafın zorunluluğuymuş gibi davranılmaya başlanır. Sakın ola bu hataya düşmeyin! Zaferlerinizi Kutlayın Yeni bir araba mı aldınız, kutlayın. Evinizin badanasını kendiniz mi yaptınız, kutlayın. Yıllardır ödediğiniz kredinizi mi bitirdiniz, kutlayın! Zaferlerinizi birlikte kutlayarak bu güzel anların tadını doyasıya çıkartın. Yenilgilerinizde Birlikte Ağlayın İşten kovulmuş, iflas etmiş, kaza yapmış ya da herhangi kötü bir şey yaşamış olabilirsiniz. Yükü tek başınıza sırtlanmayın. Gerektiği zaman birlikte ağlayabilmenin ne kadar güzel bir duygu olduğunu keşfedin. Hayatınızdaki Kişi “O” Olduğu için Her Zaman Minnettar Olun Minnettar olun ve bunu ona hissettirin. Sevgiliniz ya da yoldaşınız “o” olduğu için teşekkür edin. Bunu yapmak için partnerinizin başına kötü bir şey gelmesine gerek yok, unutmayın! Onu Mutlu Edecek Sürprizler Yapın Size onu özel jetinizle dünyanın öteki ucuna götürün demiyorum. Montunun cebine ufak notlar yazın, çantasına en sevdiği çikolatayı koyun, onun için sıcak bir küvet hazırlayın… Ne yapacağınız yaratıcılığınıza ve karşınızdaki kişinin zevklerine bağlı olarak değişecektir. Birlikte Büyümenin Keyfini Çıkartın İlişkinizi bir bebek gibi büyütün ve beraber ne kadar yol kat ettiğinizi görerek eserinizle gurur duyun. 50 yaşındaki bir çift de birlikte büyüyebilir, 18 yaşındaki bir çift de! Gerektiği Zaman Ödün Vermeyi Bilin Ufak tefek zevklerinizden ödün vermenin ne kadar gerekli olduğunu bilmelisiniz. Mesela, sevgilinizin canı sıkkınsa arkadaşlarınızla yaptığınız programdan vazgeçin. Aksiyon filmlerinden nefret etseniz bile birkaç saatliğine bu ızdıraba katlanın. Emin olun o da sizin için bazı şeylerden ödün veriyor. Onun Hedeflerine Ulaşabilmesi için Destek Olun Karşınızdaki kişinin hedeflerine ulaşmasına yardımcı olun. Hatta partneriniz hedeflerinin farkında olmasa bile bunu yapın. Çünkü onun başarısı sizin başarınız, onun mutluluğu sizin mutluluğunuzdur. Yalnız Kalmayı İstemek; Gayet İnsani Bir İhtiyaçtır, Unutmayın Bazen yalnız kalmak isteyebilir, bunu anlayışla karşılayın. İhtiyacı olan zamanı ona verdiğinizde, size çok daha anlayışlı ve sevecen bir şekilde geleceğini bilin. Tavsiye İçerik Yalnız Seyahat Etmekten Korkmamanız için 13 Geçerli Sebep Partnerinizi Çabaları için Takdir Edin Onu gösterdiği çabalar için takdir edin. Girişimleri başarısız da olsa onunla gurur duyduğunuzu söylemekten çekinmeyin. Aklınızdan Geçeni Söylemekte Tereddüt Etmeyin Aklınızdan geçen her şeyi onunla paylaşın. İçinizde ne kadar fazla şey biriktirirseniz, ilişkiniz o kadar çok riske girecek, samimiyetiniz sorgulanacaktır. Partnerinizin İyi Yönlerine Odaklanın; Hiç Kimse Kusursuz Değildir, Unutmayın Karşınızdaki kişinin her yönden mükemmel olmadığını kabul edin ki siz de mükemmel değilsiniz. Herkesin iyi ve kötü tarafları vardır. Onun kötü olan tarafına odaklanırsanız, karşınızdaki kişi ağzıyla kuş tutsa da size yaranamaz. Onunla Her Şeyinizi Paylaşın! Hem Aklınız Hem De Kalbinizle Ona Karşı Şeffaf Olun Şeffaf olun, hiçbir zaman gizli kapaklı işler çevirmeyin. Siz kendinizi kapatırsanız, bu zaman içinde karşınızdaki kişiye yansıyacak ve belki de ilişkinizin sonunu getirecek problem olacaktır. Sorumluluklarınızın Farkında Olun, Onun Yapmasını İstemeyeceğiniz Şeyleri Yapmayın Uzun ve mutlu bir ilişki için empati yapmanın ne kadar önemli olduğunu kavramalısınız. Kendinizi her zaman onun yerine koyun. Bu şekilde ilişkiniz boyunca ne yapıp ne yapmamanız gerektiğini çok daha iyi bir biçimde anlayabilirsiniz. Onun Yanındayken Tüm Benliğinizle Bunu Ona Hissettirin Evet, 7 gün 24 saat onun yanında olabilirsiniz. Ama bunu bedeninizle mi, yoksa tüm benliğinizle mi yaptığınız asıl önemli olan şeydir. Eğer gerçekten onun yanında olmak istiyorsanız, bunu düşüncelerinizle bile ona hissettirmelisiniz. Bazen Aptalca Şeyler Yapabilirsiniz, Her Şeyi Ciddiye Almayın Her ilişkide aptalca hatalar yapılabildiğini bilin. Ya da bazen aptalca davranabilirsiniz de. İşte bu noktada kendinizi yerin dibine sokmayın. Yeri geldiği zamanlarda olanları tiye almanın ne kadar eğlenceli olduğunu keşfedin. Birbirinizin Arkadaşlarına ve Ailesine Karşı Saygılı Olun Başarılı bir ilişkinin en önemli kurallarından biri de partnerinizin ailesine ve arkadaşlarına karşı her zaman saygılı olmanızdır. Onları sevmeyebilirsiniz, hatta size göre çok seviyesiz ve bayağı da olabilirler. Ama bu, bay ya da bayan doğrunuzun en yakınlarına karşı saygısızlık yapma hakkına sahip olduğunuz anlamına gelmemektedir. Ne yaparlarsa yapsınlar, onlara karşı her zaman belirli bir saygı çerçevesi içerisinde yaklaşmalısınız. Onunla İlk Tanıştığınız Günlerdeki Kadar Bakımlı Olmaya Özen Gösterin Genel olarak yaptığımız hatalardan biri de nedir biliyor musunuz? Sevgilimiz ya da eşimizle ilk tanıştığımız günlerde kişisel bakımımıza deli gibi özen gösteriyor, bir müddet sonra ise kendimizi resmen salıyoruz. Erkekler saçına sakalına bakmamaya başlıyor, hatta bazıları dişlerini fırçalamayı bile unutuyor. Kadınlar ne desen ne saç ne makyaj ne giyim ne de kuşamı umursamıyor. İşte siz siz olun, bu hataya düşmeyin Çünkü bu hem kendinize hem de karşınızdaki kişiye saygısızlık yapmak demektir. Birbirinizin Özel Hayatına Karşı Saygılı Olun Gereksiz kıskançlıklar ya da şüphelerle ilişkinizi boş yere hırpalamayın. Örneğin; maillerini kontrol etmeyin, telefonunu kurcalamayın, ekstre özetini tek tek inceleyip hesap sormayın. Ona güvenin ve özel hayatına karşı saygılı olun. Paranın Ne Kadar Önemli Olduğunu Aklınızdan Çıkarmayın Dünyanın en güzel duygularından biri olan aşkın tadını çıkartın ,ama bu sizin yapmanız gerekenleri aksatmanıza neden olmasın. Yani onunla daha fazla zaman geçirebilmek için işinizi değiştirmeye ya da işinizi aksatmaya kalkmayın. Daha fazla paranın, ilişkinizi çok daha eğlenceli bir hale getireceğini bilin ve adımlarınızı buna göre atın. Göz Atın Çiftlerin Parasal Anlaşmazlık Yaşadığının 5 Göstergesi Onun Kullandığı Parfümün, Losyonun, Tıraş Bıçağının Markasını Bilin Karşınızdaki kişinin hayatı hakkındaki küçük detayları öğrenmeye çalışın. Mesela, tıraş losyonunun bittiğini fark edin ve yenisini alın. Biliyorum erkekler kadınların kullandıkları, kadınlarsa erkeklerin kullandıklarıyla çok fazla ilgilenmezler. Ama siz küçük ayrıntıların farkında olursanız, karşınızdaki kişi sizin için ne kadar önemli olduğunu hissedecek ve o da size aynı şekilde yaklaşacaktır. Tavsiye Ederiz En İyi ve Kalıcı Erkek Parfümleri Listesi [30 Güzel Parfüm Önerisi] Küçük Anlaşmazlıklar Yüzünden Pes Etmeyin! İlk büyük tartışmanızı yaşadınız ve günlerdir ağlamaktan geberiyorsunuz. Bu gayet normaldir. Yani çiftler, ilişkilerin her zaman günlük güneşlik olacağını zannetse de ne yazık ki bu imkansıza yakın bir hayaldir. Arada yemeğin tuzu biberi tadında tartışmalar, ufak kırgınlıklar yaşanacaktır elbette. Burada yapmanız gereken en küçük tartışmada dağılıp yerle bir olmamaktır. Tartıştınız diye dünyanın sonu gelmedi ya! Oturup sakin kafayla sorununuzu halledin ve ilişkinize kaldığınız yerden devam edin. Ona Karşı Her Zaman Kibar Olun Zaman geçse de yıllardır birlikte olsanız da ona karşı hiçbir zaman kaba davranmayın. Zaten başarılı çiftlerin diğerlerine verdiği en klişe öğütlerden biri de saygı faktörüdür. Aslında hepimiz bunu biliyor, ama çok azımız uygulamaya çalışıyoruz. Küçücük şeyler için karşımızdaki insanı kırmaktan çekinmiyor, ona ağza alınmayacak laflar etmekten kendimizi alıkoymuyoruz. Genellikle kaybeden taraf oluyoruz. İşte siz bunu yapmayın, karşınızdaki kişiye kibar davranın. Kendi Ayaklarınızın Üzerinde Durmayı Öğrenin! Bazılarının yaptığı en büyük hatalardan biri de basit şeyler için bile karşısındaki kişiden yardım istemek oluyor. Örneğin faturaları yatırmak, ütü yapmak, kısacası diğerinin daha iyi olduğu bir şeyde her zaman ondan yardım istemek gibi. İşte siz bunu yapmayın. Bir şeyleri kendi başına halledebilen güçlü taraf olun. Partnerinizin gözünde ne kadar güçlü olursanız, ilişkiniz de o kadar güçlenecektir. Ailesi ve Arkadaşlarıyla Vakit Geçirin ve Bunu Yaparken Asla Surat Asmayın Kesin ve net! Onun ailesi ya da arkadaşlarıyla zaman geçirirken sakın ola o güzel suratınızı asmayın. Surat asmayı bir kenara bırak, canınızın sıkıldığını bile belli etmeyin. Emin olun bu, ilişkinizin not ortalamasını birkaç puan birden eksiye taşıyacaktır. Elinizden geldiğince eğleniyor gibi yapmaya çalışın. Öyle olmadığını biliyorum, ama en azından rol yapma yeteneğinizi güçlendirin. Partnerinize Sizinle Ailesi Arasında Seçim Yapmasını Söylemeyin, Kesinlikle Kaybedersiniz… Çok sık karşılaşılan ve genellikle ilişkilerin bitiricisi olan hatalardan biri de işte bu maddedir. Yani ona “ya ben ya onlar” gibi saçma bir teklif götürmenizdir! Bu söz ağzınızdan bir kere çıktığında işlerin düzeltilemeyecek noktaya gelmesi yüksel olasılık taşımaktadır. Çünkü genellikle seçilen kişi siz olmazsınız. Ya da hadi karşınızdaki kişi sizi seçti diyelim. O zaman da sizi ailesinden mahrum bıraktığınız için hayatı boyunca suçlayacaktır. Yani iki ucu “çamurlu” değnek! Sevginizi Gösterin, En Basitinden Onu Her Gün Öpün Uzun süredir berabersiniz diye, onun sizin sevginizden emin olmasını beklemeyin. Yani evet bunu biliyor olabilir, ama her insanın zaman zaman ufak sevgi gösterilerine ihtiyacı vardır. Bu nedenle sevginizi göstermekten çekinmeyin. En basitinden ona seni seviyorum diyin. Olmadık yerlerde onu öpün. Kısacası ona sevildiğini hissettirin. Romantik Olun! İlişkinizin Heyecanını Kaybetmesi için Bir Şeyler Yapın Ufak kaçamakların sizi nasıl mutlu edeceğini tahmin edemezsiniz. Ona sürpriz yapın. Alışverişe gideceğinizi söyleyip onu şehir dışına baş başa kalabileceğiniz yerlere götürün. Küçük organizasyonlar yapın. Onu ilk tanıştığınız yere götürerek o gün söylediğiniz şeyleri söyleyin. Yani ilişkinizi canlandırmak için bir şeyler yapın. İçinizdeki ateşin sönmesine hiçbir zaman izin vermeyin. Özel Günleri Unutmayın, Yoksa Acısını Günlerce Çekersiniz İşte dikkat edilesi bir madde daha, özel günler! Tanışma yıl dönümüzü, doğum günlerini, sevgililer gününü asla unutmayın. Bunu özellikle de erkekler için söylüyorum. Çünkü kadınlar bu gibi günlere erkeklerden çok daha fazla önem verirler. Sonuçta siz siz olun, özel günlerin gerçekten özel olması gerektiğini unutmayın. Hatanızı Kabul Etmenin Zayıflık Olmadığını Bilin Eğer hata yaptıysanız, bunu inkar etmek yerine kabul etmeyi seçin. Emin olun bu sizi partnerinizin gözünde yükseltecek ve affedilme sürecinizi hızlandıracaktır. Ama hatanızı kabul etmek yerine yağ gibi üste çıkmayı tercih ederseniz, ilişkinizin zarar görmesi kuvvetle muhtemeldir. Tavsiye İçerik Yaptığınız için Pişman Olmamanız Gereken 13 “Hata” Olumsuz Eleştiri Yapmak Yerine, Oturup Sorununuzu Çözmeye Çalışın Karşı tarafın yapmış olduğu bir hatayı eleştirip durmak yerine, oturup bu konu hakkında ne yapabileceğinizi konuşun. Yıkıcı değil, yapıcı olun. Yani sizin anlayacağınız dırdır yapmaktan şiddetle kaçının. Daha İyi Bir İnsan Olmak için Uğraşın Zayıf yönlerinizin üzerine giderek kendinizi güçlendirmeye çalışın. Mesela söz verip tutamıyorsanız, bu özelliğinizden nasıl kurtulabileceğinizi düşünün. Eşiniz ya da sevgilinizden bu konu hakkında yardım isteyin. İşte mi başarısızsınız? Daha fazla uğraşın. Yani her anlamda daha iyi olmak için emek verin. Bu hem size hem karşınızdakine hem de ilişkinize büyük oranda katkı sağlayacaktır. Onu Sadece Sevgiliniz Olarak Değil, En Yakın Arkadaşınız Olarak da Görebilin Partnerinizi sadece sevgili olarak görmeyin. Zaman geçtikçe onu en yakın arkadaşınız, dostunuz, anneniz ya da babanız olarak göreceğinizi bilin. Nasıl ki kötü bir gün geçirdiğinizde en yakın arkadaşınıza sarılarak ağlıyorsanız, aynı şeyi partnerinizle de yapmayı bilin. O sizin için bir sevgiliden çok daha fazla şey ifade etmelidir. İlişkinizde Tembel Taraf Olmayın, Onun için Uğraşmanız Gerektiğini Bilin Tembellik gerçekten başa bela! Bu yaşamın her alanında böyle. İş hayatında da eğitim hayatında da ilişkilerde de. Sonuçta ilişkide tembel olmak derken ne demek istediğimi anlamış olmalısınız. Yani emek vermekten kaçmak, zorluklar karşısında yılmak, görevlerinizi ertelemek gibi tutumlardan bahsediyorum. Bunlardan kesinlikle kaçınmalı, bir bebek gibi büyütmeniz gereken ilişkiniz için gecelerce uykusuz kalmayı göze almalısınız. Karşınızdaki Kişiyi Değiştirmeye Çalışmayın Başarısızlıkla sonuçlanan ilişkilerde görülen bir diğer hata da çiftlerin birbirini değiştirmeye çalışmasıdır. Yani ilk etapta göze batmayan davranışlar bir süre sonra sizi rahatsız etmeye başlar ve partnerinizin bu hareketlerini değiştirmesi için ona baskı yapmaya başlarsınız. Atıyorum, partnerinizin kılık kıyafetini değiştirmeye çalışmayın, izlediği filmlere, arkadaşlarına, takıldığı mekanlara karışmayın. Karşınızdaki kişiyi istediğiniz gibi şekil vereceğiniz bir oyun hamuru olarak görmekten vazgeçin. Tabii ki Bazen Üzüleceksiniz! Partnerinizi Sizi Mutlu Etmesi için Programlanmış Bir Robot Olarak Düşünmeyin Bir ilişkiye başladınız, ilk zamanlar her şey çok güzel gidiyordu. Ama işler aniden kötüleşemeye başladı. Atıyorum, iş hayatınızda sorunlar yaşıyorsunuz ya da başka sorunlar ortaya çıktı. Bir de üstüne partnerinizle tartışmaya başladınız mı, al işte sana en büyük bunalım sebebi. Sonuçta, sevgiliniz sizi mutlu etmeyecekse başka ne işe yarayacak ki? Kurtulun gitsin! Mi acaba! Elbette değil. Bu şekilde düşünürseniz hiçbir ilişkinizde başarılı olamazsınız. Partneriniz sizi mutlu etmeye programlanmış bir robot değil. Ya da beyninizi uyuşturacak bir antidepresan! Onu bu şekilde düşünmekten vazgeçip, üzülmeniz gereken yerde adam gibi üzülmeyi öğrenin. Her Zaman Güçlü Olmak Zorunda Değilsiniz! Bırakın Yaralarınızı Sarmanıza Yardım Etsin Her zaman güçlü bir sevgili olmak zorunda değilsiniz. Yaşı kemale ermiş koca bir adam olsanız bile, bazen çocuklar gibi ağlayabilirsiniz. Bu sizin acizliğinizi göstermez. Ağlamak, yıkılmak, birine sımsıkı sarılmak en insani ihtiyaçlar arasındadır. Bırakın partneriniz yaralarınızı sarsın, kalbinizin hasar görmüş yerlerine o naif elleriyle pansuman yapsın. Kısacası eğer ihtiyacınız varsa, bırakın sizi iyileştirsin. Şifanız onun ellerinde, unutmayın! Onu Nasıl Mutlu Edeceğinizi Bildiğinizden Emin Olun Karşınızdaki kişiyi nasıl mutlu edeceğinizi bilmelisiniz. Mesela, dağda bayırda vakit geçirmeyi sevmeyen sevgiliniz için dağ evinde geçirilecek bir hafta sonu organizasyonu yapmayın. Ya da kalabalıklardan hoşlanmayan içedönük sevgiliniz için binlerce kişinin katılacağı bir konsere bilet almayın. Anlamını Sadece Sizin Bildiğiniz Küçük İşaretler Bulun Onunla aranızda gizli bir iletişiminiz olun. Evet, birbirini gerçekten tamamlayan kişiler bakışlarıyla bile ne demek istediklerini anlatabilirler. Ama benim demek istediğim bu değil. Atıyorum burnunuzun üzerini kaşıdığınızda sizin bir şeyler demek istediğinizi anlasın. Ya da ona “hayatım” diye hitap ettiğinizde ortamdan sıkıldığınızı ve oradan gitmek istediğinizi anlatmış olun. İşte aranızdaki bu gizli işaretlerin sizi birbirinize daha çok bağlayacağını ve gerçekten çok eğlenceli olduğunu bilmelisiniz. İlginizi Çekebilir En Çok Kullanılan 30 Beden Dili ve Anlamları [Kadınlar ve Erkekler için Vücut Dili] Bazen Anlamsız Şakalar Yapabilir, Burada Oyunculuk Yeteneğinizi Kullanarak Kahkahalara Boğulmanız Gerekecek Herkes bir Cem Yılmaz değil ya, onun da bazen kötü şakalar yapacağını bilin. Ama iyisi mi siz bu durumlarda olabildiğince içten gülmeye çalışın. Özellikle de topluluk içindeyken onun şakalarına gülmeniz gerektiğini bilmelisiniz. Yoksa karşınızdaki kişi, Zuhal Olcay’ın en sevdiğim şarkılarından biri olan “Sen Bana Fazla İyisin”i dinleyerek depresyonun dibine vurabilir. Yaşandı ki biliyorum daa! Hiçbir Konuda Ucuzcu Olmayın, Onun Dünyanın En Değerli Varlığıymış Gibi Hissetmesini Sağlayın Ucuzcu olmayın derken, bunu sadece maddi anlamda söylemediğimi bilin. Tabii işin içinde o da var ama siz olaya sadece bu taraftan bakmayın. İlişkinizin hiçbir noktasında ucuzcu olmayın. Onun söylediklerine ve yaptıklarına değer verin. Sizin için süslendiği zaman karşınızda dünyanın en güzel ya da en yakışıklı insanı duruyormuş gibi hissedin ve hissettirin. İlişkinizin paha biçilmez olduğunu aklınızdan bir an olsun çıkarmayın. İstekleri ve İhtiyaçlarının Farkında Olun Karşınızdaki kişinin sizden en istediğini bilin. Bazen dile getirdikleriyle gerçek ihtiyaçlarının aynı olmayabileceğini anlayın. Belki de söylenmemiş isteklerinin sizin tarafınızdan fark edilmesini istiyordur. Ya da ihtiyaçlarını söylemekten çekiniyor olabilir. Bunu anlayacak olan en iyi kişi sizsiniz, unutmayın. Partnerinizin Ağzından Tek Bir Kelime Çıkmasa da Onu Nasıl Duyacağınızı Bilin! Yani Onu Hem Aklınız Hem Bedeniniz Hem de Ruhunuzla Dinleyin Hararetli bir tartışmadan sonra her ikiniz de bir köşeye çekildiniz diyelim. Partneriniz bir tarafta oturuyor siz bir tarafta. Dakikalar belki de saatlerce konuşmadan öylece oturdunuz. Peki, bu sırada onun ne söylediğini duyabildiniz mi? Yani ağzından te kelime bile çıkmayan sevgilinizin aslında çığlık çığlığa size duyurmaya çalıştığı kelimelerini duyabiliyor musunuz? Eğer cevabınız evetse, o zaman ben de evet diyorum. Çünkü siz kesinlikle birbirinizi bulmuşsunuz. Yukarıdaki maddeleri hiçbir zaman aklınızdan çıkarmazsanız, siz de o hayranlıkla bakılan çiftlerden biri olacaksınız demektir. Tebrikler! İşte uzun süreli ve mutlu bir ilişki için ipuçları. Aslına bakarsanız, bu söylediklerimi her yerden duyuyoruz ama iş uygulamaya geldiğinde hepimizin dili lal, eli kolu tutmaz oluyor sanki! Sonra neden başarılı bir ilişki yürütemiyorum, yoksa doğru insanı çoktan kaçırdım mı, diye düşünüyoruz. Çünkü çaba göstermiyoruz, çünkü etrafımızdaki her şey gibi insanları, sevgileri de tüketmeye alıştık. Bozulan bir şeyin yenisini alıyormuş gibi, yeni ilişkilere başlıyoruz. Ama sizin bu tüketim toplumuna katılmak istemediğinizi ve yukarıdaki listeyi dikkate alacağınızı düşünüyorum. Zira siz her ilişkiyle biraz daha azalmak değil, tek ve sağlam bir ilişkiyle çoğalmak istiyorsunuz, değil mi? Uzun bir ilişki birçok genç aşığın hayalidir. Ancak pek azı bunu başarabilir. Uzun süreli ilişki ipuçlarıyla sen de başarılı olabilirsin. Uzun süreli bir ilişki romantik ve ilham verici görünebilir. Ancak başarması kolay bir şey midir? İçinde yaşadığımız hızlı tempolu dünyada bizi gerçekten sevebilecek birini bulmak mucize gibi bir şeydir. Özel birisiyle gerçekten mutluysan bunu devam ettirme konusunda çeşitli çabaların olacaktır. İşte bu noktada çeşitli ipuçlarından faydalanmayı düşünmelisin. 1. Uyumluluğu sağlamalısın Aşık olmak kendiliğinden ortaya çıkan bir şey gibi görünebilir. Ancak ilişki büyüdükçe, sevginin kendiliğinden sarsılmaya başladığını ve uyumluluğa dayanan olgun bir sevgiye dönüştüğünü fark edersin. Bu durumda uyumluluğu anlaman ve uyumluluğu öğrenmen gerekir. Gerçekten biriyle yaşamaya hazır mısın? Farklı bakış açılarına ve ilgi alanlarına karşı açık mısın? Hepsini bir çatı altında toplamak üzere olduğunun farkında mısın? Bunu yaptığın zaman mutlu bir şekilde yaşam sürebileceğini düşünüyor musun? İlişkinin uzun süreli olmasını istiyorsan tüm bu ufak detayları önceden düşünmelisin. 2. nefretin birikmesine izin vermemelisin Ne olursa olsun asla ufak bir tepeceğin dağa dönüşmesine izin vermemelisin. Sevgilinle veya onun davranışlarıyla ilgili bir şeyler seni rahatsız ediyorsa bunu hemen dile getirmeyi öğrenmelisin. Sevgiline bağırmaya başladığın an kendini sinirlenirken bulmuş olursun. Bu aniden gelişmiş bir şey değildir. Aslında birikmiş bir şeydir. Hayal kırıklıkları her zaman yavaşça oluşurlar. Biraz sürükleyici bir düşünce olarak başlayan şey, zaman içinde yavaşça nefret ve öfkeye dönüşür. Kafanda bir şeylerin oluşmasına izin verirsen sevgilin patlama yaşayacağın güne kadar seni gerçekten rahatsız eden şeyleri asla anlamayacaktır. 3. Dürüst olmalısın Uzun süreli bir ilişki temelde dürüst olmaya dayalı bir ilişkidir. Sevgilinle konuşurken her zaman doğruyu söylemeyi ihmal etmemelisin. Bunun bir sınırı yoktur. Bir arkadaşından hoşlanmadığını, bir davranıştan rahatsız olduğunu ve hatta ona karşı duyduğun cinsel arzuyu bile onunla paylaşmalısın. Dürüst olduğunda, sevgilinin seni daha iyi anlamasına ve seni bir insan olarak daha iyi tanımasına yardımcı olursun. Küçük bir yalan sadece sevgiline zarar verebilecek bir durum söz konusu olduğunda geçerli olabilir. Fakat ilişkiyi etkileyebilecek herhangi bir şeyde yalan söylemek gibi bir hata yapmamalısın. 4. Onu tamamlamalısın Birer insan olarak hepimizin zayıf ve güçlü yanları vardır. Potansiyel bir uzun süreli ilişkide, güçlü ve zayıf yanlar konusunda sevgilinle birbirini tamamlıyor olman gerekir. Onun eksik kaldığı yerleri sen kapatmalı, senin eksik kaldığın noktayı o kapatmalıdır. Bu sayede sert konuşmaların ve egoist davranışların önüne geçebilirsin. Uzun süreli ilişkilerde birbirini tamamlama durumu son derece önemlidir. Çünkü bu durum ilişkinin daha verimli olmasını sağlar. Karşılıklı bağımlılık, uzun vadeli bir ilişkide kullanılmayı bekleyen bir güçtür. Buna karşı mücadele etmek ve kötü bir ilişki kurmak yerine onu kullanmaya çalışmalısın. 5. “Ben” değil “biz” diye düşünmelisin Artık davetlerde tek kişi olmayacağını bilmelisin. Bunun için “ben” diye düşünmek yerine “biz” diye düşünmelisin. Bir partiye davet edildiğinde sevgilini de hesaba katmalısın. Birbirinize gerçekten aşık bir çift olduğunuza inanıyorsanız, bir çift gibi düşünmeli ve sevgilinin çıkarlarını aklında tutmalısın. Uzun süreli ilişkilerde ortak paydada buluşabilmek çok önemlidir. Hem kendi çıkarlarını hem sevgilinin çıkarlarını düşünmelisin. Gerektiğinde gelen tek kişilik davetleri geri çevirerek sevgiline olan bağlılığını gösterebilirsin. Buna her zaman ihtiyacın olmayacaktır ama ihtiyacın olduğunda kullanmaktan geri kalmamalısın. 6. Güvensizlikten kaçınmalısın Güvensizlikler şüphe söz konusu olduğunda çoğalır. Şüpheler, iletişimsizlik ve yarı gerçekler oldukça ortaya çıkarlar. Uzun vadeli ilişkiler doğruluk ve güven üzerine kuruludur. Bunları aklında tutmalı ve ilişkide güven inşa etmeye özen göstermelisin. Buna ilişkinin her aşamasında ihtiyacın olacaktır. Sevgilini başkaları gibi duygu ve düşünceleri olan bir varlık olarak düşünmeye çalışmalısın. Çoğu aşık, sevgilisini masallardaki kadar mükemmel bir karakter olarak hayal etmeye çalışırlar. Bu nedenle başka birisi tarafından ilgileri çekildiğinde hemen paniğe kapılırlar. Sevgilinin seni daha iyi anlamasına yardımcı olursan güvensizliklerden uzak durabilirsin. 7. İçgüdülerine güvenmelisin Bir ilişkide içgüdüler genelde hep doğru olanı söylerler. Eşinin rahatsız veya mutsuz olduğunu düşünürsen, haklı olan taraf olma olasılığın oldukça yüksektir. İlişkide yanlış bir şey olduğunu düşünüyorsan, muhtemelen vardır. İçgüdülerine güvenmelisin ve bir şeyler hissettiğinde bunu sevgilinle konuşmalısın. İlişkide sadece içgüdülerine güvenerek hareket edebileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun demektir. Bu kısa süre içerisinde seni paranoyaklığa doğru götürecektir. Bir şeyler ters gittiğinde bunu sezmiş olman o anın durumuna göre şekillenen bir şeydir. Sürekli bir şeylerden şüphelenmek ilişkinin sağlığı açısından pek doğru bir yaklaşım değildir. 8. Ortak değerlere sahip olmalısın Uzun süreli mutlu bir ilişki yaşamak uyumluluk isteyen bir şeydir. Ancak manevi ve zihinsel olarak ortak değerlere bağlılık son derece önemlidir. Çaresizlik ve çekicilik birbirine benzemeyen iki kişiyi bir araya getirebilir. Fakat ilk görüş ve cinsel çekicilik ilişkinin sürmesini sağlamakta yeterli değildir. Uzun vadeli bir ilişkin olsun istiyorsan sevgilinle aynı camdan dışarı bakman gerekir. Gerektiğinde düşüncelerinden ödün vermek veya düşüncelerini başka şeylerle birleştirmek için istekli olman gerekir. Sevgilini anlamalısın, onun olaylara bakış açısını anlamalısın ve ona uyum sağlamak için ortak değerlere sahip çıkmalısın. 9. Kaliteli zaman geçirmelisin Sevgilin hakkında çok şey biliyor olabilirsin. Ama insanlar her zaman değişirler. Bu hem senin hem sevgilin için geçerli bir durumdur. Sevgilini iyi tanıdığını düşünüyor musun? Yoksa onun ilk tanıştığın gündeki gibi olduğuna mı inanıyorsun? Birlikte büyümeyi öğrenmelisin. Fikir alışverişlerinde bulunabileceğin kaliteli zamanlar geçirmelisin. Birlikte zaman geçirerek ikinizi bir araya getirebilecek etkinliklere katılma fırsatlarını kollayın. Örneğin yemek yapma gibi hobileri paylaşmak veya yeni fikirler gibi şeyleri paylaşmak iyi bir fikir olabilir. Bu sayede ilk çıktığınız zamandan beri değişime uğramış olsanız bile birbirinizi daha iyi anlamayı başarabilirsiniz. 10. Vicdanına danışmayı düşünmelisin Bu, yüzleşecek olduğun en zor şeydir. Ancak aynı oranda mutlu bir uzun süreli ilişki kurmanın en kolay yoludur. Sevgilini mutlu etmek ve ilişkinin parlamasını sağlamak için ne gerekiyorsa yaptığını gerçekten düşünüyor musun? Bunu vicdanına sormalısın yani gerektiğinde ona danışmayı düşünmelisin. Sevgilinin hayatına mutluluk getirmek için içtenlikle çaba gösterip doğru olanları yapıp yapmadığın vicdanını rahatsız eden bir mesele olabilir. Bu durumda daha fazlasını yapabilecek gücün var demektir. Başarılı ve uzun süreli bir ilişki, birbirini mutlu etmekten hoşlanan iki sevgiliyi içeren bir şeydir. 11. Sevgilinle hayat planı yapmalısın Bugünden beş veya on yıl sonrasını düşünebiliyor musun? Sevgilinle bir arada yaşadığın küçük ama mutlu bir hayata sahip olduğunu düşünebiliyor musun? Bunu hayal edemiyorsan onu yaşayamazsın. Sevgilinle birlikte bir hayat hayal etmek onun için çabalamak ve gerçekleşmesi için uğraşmak anlamına gelir. Uzun süren keyifli bir ilişki yaşamaya başlayan çiftler, birlikte düşünmeyi ve geleceklerini düşlemenin ne demek olduğunu bilirler. Uzun bir ilişkin olsun istiyorsan ve uzun ilişkiden zevk almak istiyorsan sevgilinle birlikte çeşitli kararlar almalısın. En önemlisi onunla birlikte hayatını planlamaya çalışmalısın. Umarım bu yazı uzun süreli ilişki için aradığın bilgileri bulmana yardımcı olmuştur. Eklemek istediğin bir şeyler varsa hemen yorum yapabilir veya yazımı beğendiysen onu arkadaşlarınla paylaşabilirsin. Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimi Olarak Kısa Süreli BellekBilgileri tutma süresi 30 saniyeden daha kısa olan bellektir. Kısa süreli belleğin depolama kapasitesi 7± 2 birim ya da kümedir. Yani kısa süreli bellekte en fazla 9 birimlik bilgi tutulabilir. 9 birimden sonra bilgiler bellekte daha önceden bulunan bir birimi dışarı Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri Sözlüğü 1071 Paylaş Kısa Süreli Bellek hakkında henüz yorum yazılmamış. Üstteki formu kullanarak ilk yorumu Sonsal. Deneyden çıkan ve deneye bağlı olan bilgi. Deneye başvurularak elde edilen, dış dün...devamını okuZindeği Farsça, hayat, dirilik demektir. Hakk'ın kulunu kabul edip, ona, derece derece ebedî olarak...devamını okuOligarşi Hakimiyetin bir gruba veya bir sınıfa ait olduğu devlet yönetim şekli....devamını okuKalite Bir malın ihtiyacı gideren mallara göre daha kullanışlı olmasıdır....devamını oku Kaygılı - Kaçıngan Birlikteliği Mümkün Mü? Düzenleyen Dr. Gizem Sürenkök 16 Şubat 2022 Okuma süresi 5 dakika How being attached to you felt like sometimes - Laura Miclea Kendimizi tehdit altında, zorlanmış veya endişeli hissettiğimizde savunma mekanizmalarımız devreye giriyor. Böyle anlarda bağlanma figürümüzü, yani güvendiğimiz ve bize rahatlık sağlayan kişiyi kendimize yakın tutmak istiyoruz. Bu noktada bağlanma stillerimiz, duygularımızı nasıl düzenlediğimiz üzerinde etkili olabiliyor ve verdiğimiz farklı tepkileri açıklayan unsurlardan biri sistemimiz, bir tehlikeyle karşılaştığında en basit haliyle aşırı aktif olma ya da devre dışı kalma gibi iki farklı tepki veriyor. Bağlanma sisteminin aşırı aktif hale gelmesi, reddedilme endişesinin artması ve ilişkiyi tehdit edecek durumlara fazla tepki gösterme gibi davranışlar ile sonuçlanabiliyor. Bağlanma sisteminin deaktivasyonu yani devre dışı kalması ise bağlanmadan kaçınma ve yakınlıktan rahatsızlık duyma gibi davranışlara yol açabiliyor. Bağlanma sisteminin algılanan bir tehdit durumunda aşırı aktifleşmesi genellikle kaygılı bağlanmayı işaret ederken devre dışı kalması kaçıngan bağlanma stilini kaçınması yüksek olan kişilerin, geçmişlerinde onlara bakım veren kişi tarafından genellikle reddedildiklerini, bu sebeple insanların güvenilmez olduklarına inandıklarını görüyoruz. Reddedilmekten kaçınma istekleri; bu kişilerin sadece kendilerine güvenme, savunmacı olma ve yakınlık isteklerini bastırma eğilimlerini artırıyor. Bağlanma kaygısı yüksek olan kişiler ise onlara bakım veren kişilerden genellikle tutarsız bir ilgi görmüş oluyorlar. Bu sebeple terk edilme endişesi duyabiliyor ve daha fazla kabul edilme ve yakınlık arayışında oluyorlar. Kaygılı bağlanan kişiler, romantik ilişkilerinde genellikle partnerlerinin sevgisini ve kabulünü elde etmekle meşgul oluyorlar. Olası bir reddedilmenin en ufak belirtisine karşı aşırı tetikte olmaları da sıklıkla gözleniyor. Kaygılı bağlanan kişilerin, partnerlerinin bağlanma stilinden bağımsız olarak ilişki içinde kaygılı davranması, kaçıngan bağlanan kişilerin de kaçıngan davranışlar göstermesi stilleri ve partner seçimi arasındaki ilişkiyi açıklayan farklı görüşler bulunuyor. Bir görüşe göre, bizimle benzer bağlanma stiline sahip kişileri kendimize partner olarak seçmeye daha meyilli oluyoruz. Bu durum benzerliğin partner seçiminde etkili olmasıyla açıklanıyor. Kaygılı ve kaçıngan bağlanma gösteren kişiler, genellikle kendilerinden biraz daha güvenli ama yine de kaygılı veya kaçıngan kişileri partner olarak seçebiliyorlar. Partner seçimini açıklayan bir diğer görüşe göre, güvenli bağlanmayan kişilerdense güvenli bağlanan kişileri, kaçıngan bağlanan kişilerdense kaygılı bağlanan kişileri tercih etme eğiliminde oluyoruz. Bağlanma kaygısının ilişkilerde beklenen bir durum olması ve bu kaygının partnerleri iletişim kurma ve karşı tarafı önemsediğini gösterme yönünde motive etmesi bu durumu seçerken karşımızdaki kişinin, kendimiz hakkında ne düşüneceğimize ve hissedeceğimize etkisinden ziyade nasıl biri olması gerektiğine odaklanıyoruz. Bu iki görüş de partner seçimi sürecinin o kadar da rastgele olmadığını gösteriyor. Bağlanma kaygısı ve kaçınmasının partner seçimine olduğu kadar romantik ilişkinin gidişatına da etkisi oluyor. Özellikle kaçıngan bağlanan kişilerin; partnerlerine daha az güvenme, ilişkilerinden daha az memnun olma ve ilişkilerine daha az bağlı olma eğilimleri olduğu görülüyor. Bağlanma kaygısı yüksek olan biri, böyle biriyle ilişki kurduğunda ilişki memnuniyeti düşüyor. Kaçıngan bağlanma stiline sahip bir partneri olan kişilerin ilişkideki mutluluk ve güven seviyelerinin de düşük olduğu bağlanma kaygısından ziyade kişinin kendisinin bağlanma kaygısının olup olması ile ilişki memnuniyeti arasında daha güçlü bir ilişki bulunuyor. Buna karşın kişinin hem kendisinin hem de partnerinin bağlanma kaygısının aynı oranda düşük veya yüksek olduğu ilişkilerde ilişki memnuniyeti de tutarlılığın etkisiyle yüksek bağlanan biri, kaygılı bağlanan biriyle ilişki kurduğunda ise kaçıngan bağlanan kişinin ilişki memnuniyeti ve partnerine duyduğu güven düşük oluyor. Partnerlerden her ikisi de kaçıngansa, özellikle partner ihtiyaçlarına tepkisizlik nedeniyle geleceğe yönelik plan yapma gibi ilişki davranışlarının en aza indiği, ilişki memnuniyeti ve güvenin de düşük seviyelerde olduğu çiftlerle yapılan araştırmalarda genellikle kaygılı bağlanan partnerin kadın, kaçıngan bağlanan tarafın ise erkek olduğu görülüyor. Kaygılı-kaygılı birlikteliğinde, kadın partnerin kaygısı daha yüksek ve erkek partnerin kaygı seviyesi daha düşük olduğunda, ilişki adına en olumsuz sonuçlara ulaşılıyor. Erkeklerin sergiledikleri kaçıngan davranışlar, genellikle sadece kendileri ile ilgili olurken kadınların kaçınganlığı partnerlerinin davranışlarıyla da ilgili durumda kaygılı-kaçıngan ilişkisi mümkün mü? Yüksek seviyede bağlanma kaçınması veya kaygısı ilişkide yıkıcı davranışlar ile ilişkilendiriliyor ancak kişi, partnerinin ihtiyaçlarını fark edip yapıcı bir şekilde ele alabilirse çiftler bu sorunları aşabiliyor. Kaygılı veya kaçıngan bağlanma gösteren kişiye romantik ilişkisi ve partneri duygusal ve davranışsal tepkilerini düzenleme konusunda yardımcı olabiliyor. Bu sayede ilişkide güven ortamı oluşuyor ve daha yapıcı bir ilişki kuruluyor. Kaygılı ya da kaçıngan bağlanma gösteren bireylerin ihtiyaçlarını ve yıkıcı tepkilerine neden olan durumları açıkça konuşabilmesi bu kişilerin ilişkilerini olumlu romantik ilişkilerde partner, kaygılı ya da kaçıngan bireylerin ihtiyaçları ve yıkıcı tepkileri karşısında tampon görevi görebiliyor. Çatışmaların ardından sergilenen olumlu davranışlar, güvensiz bağlanan bireylere ilişkilerinde bir problem olmadığı mesajını verebiliyor. Bunun sonucunda kaygılı ya da kaçıngan bireyler, kendi duygu ve davranışlarını düzenlemeyi öğrenebiliyor ve bu şekilde güvenli ve ilişki memnuniyetinin yüksek olduğu bir ilişki sürdürebiliyorlar. [1] American Psychological Association. 2015. APA Handbook of Personality and Social Psychology 3rd ed.. American Psychological Association.[2] Kuncewicz, D., Kuncewicz, D., Mroziński, B., & Stawska, M. 2020. A combination of insecure attachment patterns in a relationship and its quality The role of relationship length. Journal of Social and Personal Relationships, 382, 648-667.[3] Strauss, C., Morry, M. M., & Kito, M. 2012. Attachment styles and relationship quality Actual, perceived, and ideal partner matching. Personal Relationships, 191, 14–36.[4] Overall, N. C., & Simpson, J. A. 2015. Attachment and dyadic regulation processes. Current Opinion in Psychology, 1, 61–666.[5] Rodriguez, L. M., Coy, A., & Hadden, B. W. 2021. The attachment dynamic Dyadic patterns of anxiety and avoidance in relationship functioning. Journal of Social and Personal Relationships, 383, 971–994. Tehdit ve Bakım Kaynağı Aynı İnsan Olduğunda - Düzensiz Bağlanma Bağlanma stillerinin çok popüler olmayan ancak belki de anlaşılmaya en çok ihtiyaç duyan türü düzensiz bağlanma. Detayları yazımızda. Bir Anne-Oğul Çatışması We Need to Talk About Kevin Hazırlıksız annenin, oğlu Kevin ile bağ kuramamasını anlatan bu film, istenmediğini hisseden çocuğun neler yapabileceğini gösteriyor. Bağlanma Stilleri ve Ayrılık Sonrası Davranışlar Eğer ayrılmayı isteyen ve ilişkiyi bitiren taraf biz değilsek ayrılık sonrası kısa dönemde davranışlarımızı neler belirler? Öpüşmenin Tarihi ve Etkileri Öpüşmek, midemizde kelebekler uçuran bir deneyim! Neden öpüştüğümüz ve öpüşmenin günümüze nasıl geldiği ise işte bu yazımızda. Güvenli Bağlanmayı Anlatan Türkçe Şarkılar Güvenli bağlanma ile çevremizle daha yakın ilişkiler kuruyoruz. Romantik ilişkilerde güvenli bağlanmayı anlatan Türkçe şarkıları derledik! Kaygılı - Kaçıngan Birlikteliği Mümkün mü? Yüksek seviyede bağlanma kaygısı ve kaçınması ilişkide belli sorunlarla ilişkilendiriliyor. Peki kaygılı ve kaçıngan bağlanan iki kişi bir ilişki sürdürebilir mi? Neden Ayrılamayız? Neden bizi çok da mutlu etmeyen bir ilişkinin içinde kalmaya devam ederiz? Olumsuz deneyimlerimize rağmen niye ilişkiyi bitirmeyiz? Cevabı yazımızda! Bir Taraf Her Zaman Daha mı Çok Sever? İki taraf da eşit sevebilir, kıskanabilir ve sevgi gösterebilir mi? Daha çok sevilmek mi daha çok sevmek mi iyi? Bağlanma stillerimiz bu konuda ne söylüyor? Aşkın İyileştirici Hali Güvenli Bağlanmayı Anlatan Şarkılar Güvenli bağlanma ile çevremizle daha yakın ilişkiler kuruyoruz. Romantik ilişkilerde güvenli bağlanmayı anlatan şarkıları derledik! Seks Bağımlılığı Aktif bir cinsel hayat seks bağımlılığı anlamına gelmiyor. Dikkat edilmesi gereken nokta Cinsel hayat sosyal hayatı olumsuz etkiliyor mu? Duygusal Zeka Nedir? - 2 Duygusal zeka ilişkilerimizi yakından etkiliyor. Duygusal zekanın nelerden etkilendiğini ve nasıl geliştirilebileceğini açıklıyoruz! Partnerinize destek olamayacak kadar stresli misiniz? Bazı faydaları olsa da genellikle stres hayatımızı ve ilişkilerimizi kötü etkiler. Stresle baş etmeye çalışmak enerjimizi zorlar, kaynaklarımızı tüketir ve partnerimize destek vermemize engel olabilir. Bağlanma Hakkında Kitaplar Bağlanma stilleri hem kendimizle hem de çevremizdekilerle kurduğumuz ilişkileri etkiliyor. Biz de bağlanma hakkındaki kitapları derledik! Aşkın 6 Mil Derinliğinde Su Üstünde Kalmanın Çabası Submarine Bozuk bir aile yapısı içinde, ergenliğin getirdiği karakter bunalımıyla uğraşan Oliver, ebeveynlerinin evliliklerini kurtarmaya çalışıyor. Travmatik Bir Bağlanma İçerisinde Olabilir Misiniz? Zaman zaman sağlıklı bir ilişkiyi travmatik bağlanmadan ayırt edemeyebiliyoruz. Peki bu ilişkilerin başlıca özellikleri neler? Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar ve Romantik İlişkiler Cinsel yolla bulaşan hastalıklar hem fiziksel hem de psikolojik sağlığı olumsuz etkiliyor. Peki, ilişkiler bu etkileri azaltabiliyor mu? Dokunmak kimlere iyi geliyor? Psikolojik problemler yaşayan kişiler temas etmeyi veya birilerinin onlara temas etmesini arzulayabiliyor ve buna ihtiyaç duyabiliyorlar. İlişkinde Kaygı Mı Duyuyorsun? Arkadaşları beni sevecek mi? Onu çok mu bunalttım? Kaygılı biriyseniz bu düşüncelere yabancı değilsiniz. Gelin bunları yakından inceleyelim! Travmatik Bir Çocukluğun Gölgesinde Yaşamak Güz Sonatı Güz Sonatı anne ile kızı arasındaki şefkat eksikliğini konu alıyor. Çocukluğunda göremediği sevgi Eva'nın bütün ilişkilerini etkiliyor. İçini Açamamak şarkılarla Kaçıngan Bağlanma İnsanların %21'inin kaçıngan bağlanma türüne sahip olduğu düşünülüyor. Peki, bunun müzikte ne gibi yansımaları var? Prososyal Davranış Romantik İlişkileri Nasıl Etkiler? Size hiçbir faydası olmasa da birine yardım ettiğiniz oluyor mu? Olumlu sosyal davranışlarda bulunmak romantik ilişkilerimizi etkiliyor. Hamilelik Sonrası Depresyon Yaşamam Benim Suçum Mu? Hamilelik sonrası kadınlar depresyon semptomları gösterebiliyorlar. Peki bu durum anne ve bebek arasında oluşacak bağı ne şekilde etkiler? İlişki bittikten sonra kimler barışmayı daha çok istiyor? Bir ayrılık sonrası kimler eski partnerine dönmeye daha fazla meyilli ve istekli oluyor? Peki bunun benlik algımızla ilgisi ne? Cevaplar yazımızda! Romantik İlişkilerde Empati Sıklıkla karşımıza çıkan empati kavramı hem bilişsel hem duygusal unsurlar içeriyor. Romantik ilişkilerde empati nasıl karşımıza çıkıyor? Otizm Spektrum Bozukluğu ve Romantik İlişkileri Otizm spektrum bozukluğu yakınlık ve bağ kurmaya engel değil... Peki bu durum romantik ilişkilerimizi nasıl etkiliyor olabilir? Güvenli Bağlanma ve Oyun Çocukların oyun oynamayı ne kadar çok sevdiğini biliyoruz. Peki ya bağlanma stillerinin çocukların çok sevdiği oyunlarla ne ilgisi var? Dokunmak, kaygılı bağlananlara iyi geliyor. Bir dokunuşun içinizi sıcacık yaptığı oldu mu hiç? Dokunmak ve dokunulmak, en çok da kaygılı bağlanan kişilere iyi geliyor. Oyuncu Ebeveynliğin Etkileri Oyun, çocuk ve ebeveynin yakın ve sıcak bir ilişki kurabilmesini sağlıyor. Oyuncu ebeveynlik size ve çocuğunuza çok iyi gelecek! Yeni Kardeş İle İlk Bağlanma Bağlanma denince aklımıza ilk olarak anne ile çocuk arasındaki etkileşim geliyor. Fakat, bağlanma ailenin diğer üyeleriyle de gerçekleşiyor! İlişkide Partnerinizden Beklemeye Hakkınız Olan 8 şey "Partnerimin beni sevdiğini biliyorum ama hiç söylemiyor." Partnerimizden beklemeye ve istemeye hakkımız olan "temel" şeyleri anlatıyoruz. Çocukların Ev Ödevlerinde Ebeveynlerin Rolleri Çocuklar ev ödevlerini bitirmeye karşı isteksiz olabiliyor. Ebeveyn olarak ödev zamanlarında çocuğunuza nasıl destek olabilirsiniz? Bebeklerin ve Çocukların Gelişimi Her çocuğun gelişim süreci ve ihtiyaçları kendisine özel olsa da bazı ortak noktalar da bulunuyor! Bu ortak noktaları öğrenmeye ne dersiniz? Ön Yargıların Partner Seçimine Etkisi Bir ilişkiye başlarken "temiz bir sayfa açmak" sözünü sık sık kullanıyoruz. Peki ön yargılarımız bu sayfanın temiz olmasına izin veriyor mu? İlişki kaygısı depresyonla ilişkili olabilir mi? Romantik ilişkinizde kendinizi çok fazla kaygı duyarken mi buluyorsunuz? Belki de bu durumun depresyonla bir ilişkisi vardır. Sahtekarlık Sendromu Imposter Syndrome Nedir? İç sesiniz bulunduğunuz konumu hak etmediğinizi ve oraya şans eseri geldiğinizi söylüyorsa Sahtekarlık Sendromu'ndan muzdarip olabilirsiniz. Güvenli bağlanma partneri daha rahat tanımayı sağlıyor. Partnerimiz hakkında yeni bilgiler edinmek ona duyduğumuz güveni ve yakınlığı artırıyor. Peki hangi faktörler bu süreci etkiliyor? Algılanan Partner Duyarlılığı Partner duyarlılığı, partnerimizle olan yakınlığın geliştirilmesinde önemli bir yere sahip. Bu konunun detayları ve önerilerimiz yazımızda! "Hayır" Diyebilme Rehberi İlişkilerde Sınırlar İlişkilerimizde "hayır" diyebilmek ve sınır koymak hem bize hem ilişkimize iyi geliyor. Sınır koymayı nasıl başarabiliriz? Kaygılı bağlanma ilişkiyi görünür kılma meylini artırıyor. Partnerinizle fotoğrafınızı sosyal medyada paylaştığınızda motivasyonunuz ne oluyor? Peki bunun bağlanma stilimizle ilgisi ne? Ayrılık Sonrası Kişisel Gelişim Ayrılığın getirdiği hislerle nasıl başa çıkacağım? Kendimize şefkat göstermek bu acıyla baş edebilmemize yardımcı oluyor. İşte daha fazlası! İlişkileri Boşanmaya Sürükleyen Davranışlar İyi günde, kötü günde bir arada olmaya evet desek de gün geliyor ki ilişkiyi daha fazla sürdüremez oluyoruz. Boşanmaya ne sebep oluyor? Gaslighting nedir? Sürekli fazla hassas olmakla suçlanıyor ve yaptığınız her şeyin yanlış olduğunu hissediyorsanız, gaslighting'e uğruyor olabilirsiniz. Evlat Edinilen Çocuklarda Bağlanma Evlat edinilen çocukların yaşlarına bağlı olarak stabil, tutarlı ve kaliteli bakım almasıyla ebeveynlerine güvenli bağlanması mümkün. Porto - Aşkın Büyüsü İlk görüşte aşka inanır mısınız? Yoksa insanlar birbirini tanıdıkça mı aşık olurlar? Buyrun Porto- Aşkın Büyüsü filmi incelememize! Bağlanma stilimiz tartışma tarzımızı etkiliyor. Tartışmak ilişkilerin çok doğal bir parçası. Peki bağlanma stillerinin tartışma şekillerimizi bile etkileyebileceğini hiç düşünmüş müydünüz? Korkulu kaçınmacı bağlanma cinselliğimizi de etkiliyor. Cinsellik yaşarken her seferinde partnerinizin isteklerini ön plana mı koyuyorsunuz? Bu durum bağlanma stilinizle ilgili olabilir. Bağlanma stilimiz telefonla ilişkimizi etkliyor. Telefonumuz olmadan birkaç saat dahi geçiremiyor olmamız ona bağlılığımızdan mı, yoksa onun aracılığıyla konuştuğumuz insanlardan dolayı mı? Anne-Kız İlişkileri Anne kız arasında kurulan bağ, hayatın her dönemini büyük ölçüde etkiliyor. Peki bu yakınlığı kurmanın ve sürdürmenin yolu nelerden geçiyor? Hollywood Klasikleri ile Bağlanmanın Aşamaları Bağlanmanın oluşumunu gösteren dört aşamaya yakından tanıklık edebileceğiniz, Hollywood'un klasikleşmiş yapıtlarını sizin için derledik. Kaygılı bağlananlar ayrılığı nasıl kolay atlatır? Ayrılık, özellikle de kaygılı bağlananlar için oldukça zor bir süreç olabiliyor. Peki bu süreçte onlara iyi gelebilecek şeyler olabilir mi? Baba-kız ilişkisi kadınların romantik kararlarını etkiliyor. Kadınların babalarıyla kurdukları ilişkiler gelecekteki romantik ilişkilerini sahiden de etkileyebilir mi? Yoksa bu bir mitten mi ibaret? Ebeveynlerimize Benzeyen Partnerler Mi Arıyoruz? Hiç ebeveynlerinize benzeyen birinden hoşlandınız mı? Freud'un bu konudaki düşünceleri belli olsa da bakalım güncel araştırmalar ne diyor? Romantik İlişkilerde Bağlanma Nasıl Bağlanıyoruz? Gözlerimizi kaçırmakla başlayıp bağlanmaya giden heyecan dolu bir yol, aynı aşk filmlerindeki gibi… Sonunda ne mi var? Yaşamın ta kendisi! İyi Ki Varsın Oksitosin! Sevgi hormonu olarak bildiğimiz oksitosinin etkileri saymakla bitmiyor. Doğumdan bağlanmaya cinsellikten sosyalliğe birçok konuda etkisi bulunuyor! Erkekler Kısa Süreli İlişkileri mi Tercih Ederler? Erkekler kısa süreli ilişkiler kurmaya daha yatkın mıdır? Yoksa bu sadece filmlerin, kitapların bize öğrettiği bir halk efsanesi midir? Dizilerle kurduğumuz bağ ne anlama geliyor? Hiç sevdiğiniz bir dizi karakteri öldüğünde hıçkıra hıçkıra ağladınız mı? Bu onlarla bağ kurduğunuzu gösterir. Peki neden bağ kurarız? Bir Yabancıdan Bağlanma Figürüne Nasıl oluyor da bir yabancı, bir gün geliyor da hayatımızdaki en önemli figürlerden biri haline dönüşüyor? Kadınların Cinselliği - G Noktası ve Boşalma G noktası nedir? Kadınların cinsellik tecrübesini nasıl etkiliyor? Kadınların boşalması nasıl gerçekleşiyor? Cevaplar yazımızda! Güvenli bağlanan bebekler gelecekte nasıl ilişki kuruyor? Hayatlarının ilk yıllarında ebeveynlerine güvenli bir şekilde bağlanan bebekler, gelecekte nasıl romantik ilişkiler kurarlar? Eşcinsel İlişkilerde Dinamikler Sanılanın aksine eşcinsel ilişkilerin dinamikleri heteroseksüel ilişkilerden pek de farklı değil. Peki bu konudaki araştırmalar ne söylüyor? Yeni doğanların uzağı görememesinin bir sebebi var! Yeni doğan bebeklerin uzağı görememesinin önemli bir sebebi olabileceğini daha önce hiç düşünmüş müydünüz? Gelin inceleyelim! Neden Ayrılıklar Bazılarımız İçin Daha Zor? Reddedilmenin ve ayrılığın ardından hepimiz acı çekiyoruz fakat bazılarımızın iyileşmesi daha zor oluyor. Bu farklılığa ne sebep oluyor? Köpeklerle insanlar birbirlerine nasıl bağlanıyor? Ayrılmaz ikili gibi olan köpekler ve sahiplerine tanık olmuşsunuzdur. Peki aralarında tıpkı insanlarda olduğu gibi bağlanma oluşabilir mi? Aşkın Gözü Sahiden De Kör Müdür? Hani gözümüz ondan başkasını görmez, en mükemmel insanın o olduğunu düşünürüz ya… İşte bu, fena halde tutulduğumuzun kanıtıdır! Bağlanma Stilleri Bağlanma stilleri nasıl oluşur ve yetişkinlik döneminde ilişkileri nasıl etkiler? Bağlanma stillerine dair sorularınızın cevapları burada. Bağlanma Stilleri ve Seks Bağlanma stillerimiz hayatımızın birçok alanını derinden etkiliyor. Buna cinsellik deneyimi ve cinsellikten alınan tatmin de dahil. Sosyal Medya İlişkilerimizi Nasıl Etkiliyor? İnternet ve Sosyal Medya Her şeye ve herkese bir "tık" uzakta olmak bizi nasıl etkiliyor? Yanıtları yazımızda bulabilirsiniz! Bebeklerin Tensel Temasa Olan İhtiyacı Sevdiklerinize sarılmanın, dokunmanın ne kadar iyi hissettirdiğini bilirsiniz. İşte o temaslara bebeklerin de çok ihtiyacı var!

kısa süreli ilişki ne demek