💧 Aydınlatma Teknolojisinde Emek Harcayan Bilim Insanları
GelecekPartisi Konya İl Başkanı Hasan Ekici, Emekliler Haftası dolayısı ile yaptığı açıklamada “Yaşamlarının en büyük bölümünde çalışan, emek harcayan insanların yaşlılıklarında İnsanca bir emeklilik yaşamaları temel haklarıdır. Ancak ülkemizde emeklilerin insanca bir yaşam sürmesi giderek zorlaşmaktadır.” dedi.
Buikili (hybride) yapı üzerinde günümüzde iletişim teknolojisinde ortaya çıkan yenilikler ve bunların dijital sistemler etrafında buluşmaları birçok yeni tür iletişimsel faaliyet yaratmış ve “her şeyden önce sermayenin erişim alanım genişletecek ve güçlendirecek bir biçimde sağlama bağlamıştır” (Murdock, 1999
BölümII. İç Girişimcilik Doç.Dr.Özden Üstün Kütahya-2015 T.C. Dumlupınar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü GİRİŞİMCİLİK DERSİ. Genel olarak, var olan bir örgüt içerisinde girişim ve yenilik etkinliklerinin toplamını ortaya koyan iç girişimcilik olgusunun temelinde, girişimcilik
tundziTürk mimarisinin farklı ve güzel bir örneği olduğunu düşünüyorum. "İnsanların Mağduriyetleri Toplumsal Dayanışmayla Giderilebilir". omer-yilmaz Yine mi güzeliz yine mi trol. her "İnsanların Mağduriyetleri Toplumsal Dayanışmayla Giderilebilir". cem107 Bu nasıl bir yazı sevgili Arkitera.
Aydınlatmateknolojisinde kullanılan araçları kullanılmaya başlandığı dönemlere göre kronolijik sıralaması 99puan. Idea question from @Ozangame34 - İlkokul - Fen ve teknoloji Geçmişten günümüze büyük değişim gösteren aydınlatma teknolojisinde insanlar , daha iyi aydınlatan ve az enerji harcayan araçlar üretmeye
TürkçedeSöz Diziminin Yapı Bilimle Kitap Açıklaması. Bilim adamları, dilin soyut tasarımlar halinde bir sistem olduğunu, maddi yapılı söylem birimlerinin bu sistem üzerinde çalıştığını yakın zamanlara değin göremediler. Bu gerçeğin anlaşılabilmesi için 19. yüzyılın sonları beklenecekti.
eXemediaAltın Örümcek Ödülü ve birçok başarı plaketine sahip, üst segment firmalara hizmet veren Bursa merkezli web tasarım ve marka yönetim ajansıdır.
CDLKGn.
Araştırmacılar, bilim insanları ve teknoloji analistleri, insan hayatını altüst edebilecek teknolojik kıyamet senaryoları ortaya koydular. İşte günümüzde yaşanan gelişmelerin insan hayatında oluşturabileceği tehlikeler. Teknoloji günümüzde akılalmaz bir hızla ilerliyor. Teknolojik ve sosyolojik değişimin başa çıkılamayacak kadar hızlı olacağını ve insanların günlük yaşamlarının etkileneceğini öngören senaryolar sıklıkla konuşuluyor. Yapay zeka, sosyal medya, kendi kendini süren araçlar, genetik modifikasyonlar... En iyimser teknolojik gelişmeler bile artık nasıl kullanılacağını tahmin etmenin zorlaştığı bir noktaya doğru ilerliyor. Teknolojinin karanlık tarafı hepimizin aramızda yaptığı 'Terminatör' şakalarıyla birlikte her zaman aklımızın bir köşesinde. Peki bilim bu konuda ne diyor? Bilim insanları, teknoloji uzmanları ve araştırmacılar, teknolojik kıyametler hakkında ilginç teoriler ortaya attılar. Makineler çalışma alanlarında insanların yerini alacak Makine öğrenmesi sayesinde yapay zeka, bizi satranç ve Go gibi oyunlarda yenebiliyor. Bir yapay zeka diğeriyle karşılaştığında, ikisi de o kadar iyi olabilir ki insanların kazanma şansı neredeyse yok gibi görünüyor. Rob Peterscheck'in endişesinin de tam olarak bu noktada başlıyor. Küçük Ölçekli Yapay Zeka başdanışmanı Petersheck'e göre iş arayanlar, özgeçmiş yazmak için yapay zeka tabanlı araçlar kullanmaya başlıyorlar ve bu başvurular işe alım sürecinde kendi yapay zekalarını kullanan işverenlere sunulacaklar. Özgeçmişleri değerlendiren AI, aynı anda özgeçmiş yazan yapay zekayı eğitme etkisine sahip. Yani bir insan asla bir yapay zeka kadar iyi özgeçmiş yazamayacak. Sonuç olarak makine öğrenim sistemlerinin bir görev için eğitilebileceği senaryolarda, makineler kaçınılmaz olarak insanlardan daha iyi olacak. Eğer değerlendirmeyi bir makine yaparsa, insanların çalışabileceği alanlar büyük ölçüde azalacak. Bir Drone sürüsü şehirlerin altyapısını kolayca yok edebilir Drone'lar artık hayatımızda olağan hale geldi ve inşaat şirketleri, güvenlik firmaları, emlakçılar, kargo şirketleri tarafından kullanılıyorlar. J. Luke Bennecke, ulaştırma mühendisliği konusunda uzman ve aynı zamanda tekno-gerilim romancısı olan 30 yıllık bir inşaat mühendisi. Bennecke'e göre ulusal savunma altyapılarının zayıflığı, drone orduları karşısında tehlike oluşturuyor. Teoriye göre ev yapımı malzemelerle bir Semtex patlayıcı yapılabilir ve drone'un altına sabitlenebilir. Ardından binalar, enerji santralleri, yollar; rotası programlanmış drone'lar yoluyla patlatılabilir. Drone'lar saklandığınız yerleri bulabilir Drone'lar ve diğer uzaktan kumandalı araçlar, daha akıllı, daha ucuz ve daha iyi oldukça, hayatımızda daha da yaygınlaşıyorlar. Shadow Foundry’nin önde gelen teknoloji uzmanlarından James Song, bu oyuncakların toplayacağı veriler kötü amaçlı kullanıldığında ortaya çıkabilecek kabus senaryosundan endişe duyuyor. Ona göre askeri bilgisayarlara, evinize nasıl girildiğini ve sizi nasıl bulacağınızı öğretme potansiyeli olan oyuncaklar satın alıyoruz. Özellikle dronelar, kişisel saklanma yerleriniz gibi ayrıntıları ele verebilir. Song, yapay zeka sistemlerinin bunları öğrenebileceğini ve eğer katil robotlar konuşlandırılırsa evinizin düzenini ve nereye saklandığınızı bilmeye başlayacaklar. İnsanlar yapay zeka tarafından ataş haline getirilebilir Robot şirketi electroNeek'in CEO'su Sergey Yudovskiy, otomasyon konusunda endişeli ve 'ataş maksimize edici' deneyi onun korkulu kabusu. İlk olarak, mümkün olduğu kadar çok sayıda ataç yapmakla görevli bir yapay zeka robot hayal edin. Robot, diğer tüm şartları göz ardı ederek görevini yapmaya başlayacaktır. Bu süreçte dünyadaki tüm yaşamı yok eder, çünkü başka hiçbir şeyin değerinin önceliği yoktur ve insanları da ataş haline getirir. Biraz saçma gibi görünse de aslında ataş burda sıradanlığı, tekdüzeliği temsil ediyor. Yani insanlar, bir dikkatsizlik sonucu bile kıyamete sürüklenebilirler. Ne de olsa makinelerin duyguları ve mantığı insanlarınki gibi işlemiyor. Otonom araçlar hacklenebilir ve uzaktan kontrol edilebilir Otomobillerin çoğunun kendi kendini süreceği bir gelecek kaçınılmaz gibi görünüyor. Artık tüm büyük otomobil üreticileri bu alanda yatırımlar yapıyor. Ancak kendi kendini süren otomobillerin, 5G gibi mobil ağlara ve bağlı servislere bağlanmaları, arabaları kontrol edebilen hackerlar konusunda bir endişe kaynağı. Bennecke'e göre bir araba ağının kontrolü ele geçirilebilirse, sayısız ölümle sonuçlanan kazalar görülebilir. Büyük bir fidye yazılımı saldırısı dünya ekonomisine zarar verebilir Fidye yazılımı, teknoloji dünyasında önemli bir konu. Fidye yazılımı sayesinde siber suçlular, bilgisayarlara tüm dosyaları şifreleyen kötü amaçlı yazılım bulaştırır ve ardından açma kodu karşılığında fidye talep eder. Güvenlik araştırmacısı Emsisoft'tan Michael Gillespie, "Böylesine büyük bir küresel fidye yazılımı saldırısı, WannaCry salgınının yanında gerçek bir kabus senaryosu olur." dedi. Geniş kapsamlı, iyi organize edilmiş bir fidye yazılımı saldırısı, dünya çapında yaklaşık 30 milyon cihaza ilişkin verileri şifreleyebilir ve sonuçları 193 milyar dolarlık bir ekonomik maliyeti doğurabilir. 5G ağlarına siber saldırıları artırabilir ve tüm şehirlerin çalışması durabilir Siber güvenlik firması A-LIGN'ın yardımcı yöneticisi Joseph Cortese, 5G'ye güvenmenin hayal edilemez derecede kötü sonuçlar doğurabileceği siber saldırılara hazırlıklı olmamız gerektiğini belirtti. Cortese'ye göre hizmet reddi saldırıları, 5G ağlarını hızlı bir şekilde aşırı yükleme ve kritik hizmetleri etkileme potansiyeline sahip. Geçmişte, DDoS saldırıları Netflix ve Airbnb gibi hizmetlere sorun yaratmıştı, ancak gelecekte Nesnelerin İnterneti, trafik düzenini sağlamak ve acil servis çalışanlarına kritik bilgi sağlamak gibi alanlarda kullanılacak. Böyle bir saldırıda kentin altyapısının büyük kısmı kullanılamaz hale gelecek. Nesnelerin İnterneti'ne bağlı akıllı bir şehirde, tüm operasyonlar durabilir. CRISPR, doğmamış çocuklara sinsice bulaşan bir virüsü yapmak için kullanılabilir Araştırmacılar, CRISPR'yi mükemmel nesiller yaratmada bir araç olarak görülüyor ve bu son zamanlarda sıkça tartışılan bir konu. CRISPR ile tıp bilimi yeniden yazılabilir, genetik yolla bulaşan hastalıkları ortadan kaldırılabilir, yüksek oranda hedeflenmiş ilaçlar oluşturulabilir ve daha fazlası yapılabilir. Ya da tam tersini... Bennecke CRISPR ile vücudun su kaynağını silah olarak kullanmanın mümkün olduğunu belirtiyor. Genetik modifikasyon ile erkek gametini değiştiren bir virüs yaratılabilir ve insanlığın sonunu getirebilecek genler ortaya çıkarılabilir. Deepfake videoları politik ve kurumsal kariyerlere son verebilir Deepfake, videodaki insanların yüzlerini değiştirebildiği gelişmiş sahte videolar oluşturan bir yapay zeka. Deepfake'in elbette kötü niyetli amaçlarla kullanılabilme ihtimali de yüksek. Ücretsiz ve kullanımı kolay olan teknoloji geliştikçe, tehlikeyi daha da büyütüyor. Bilgisayar güvenlik şirketi IOActive'in COO'su Matt Rahman, bu teknolojinin politikacıların kariyerlerini bitirebileceğini, seçmenlerin kararını etkileyebileceğini ve özel sektördeki ciddi krizleri olumsuz yönlere çekebileceğini belirtiyor. Rahman, "Sahte bir video ortaya çıktığında ve medya kuruluşlarına yayıldığında halka açık bir şirket hissesi yüzde birkaç puan düşüş görebilir." diyor. Deepfake demokrasiye ve basına tamamen zarar verebilir Deepfake toplum için de önemli bir tehdit oluşturuyor. Sadece siber suçlular tarafından hedef alınan politikacılar ve kurumsal kimlikler değil, tüm sistem potansiyel olarak risk altında. Betaworks Camp'ın genel müdürü Danika Laszuk, "Deepfake gerçeği tamamen baltalama potansiyeline sahip. Eğer halktan insanlar sevmedikleri bir videonun doğruluğuna dair şüphe uyandırmak için teknolojiyi kullanabilirlerse, halk gerçeği kurgudan ayırmaya çalışırken çıkmaza girer." diyor. Elbette bu tehlike basına da yansıyabilir ve dolayısı ile deepfake, tüm dünyada demokrasiyi baltalama potansiyeline sahip olabilir. Reklamlara direnmek imkansız hale gelebilir Reklamlar hayatımıza gün geçtikçe daha da giriyor ve giderek kişiselleştiriliyor. Fiziksel özelliklerden, demografik bilgilere ve kişisel tercihlere kadar kimliklendirilen tüketiciler, reklamlara hedef oluyor. Privitar'ın araştırma lideri Charlie Cabot, trendler devam ederse aşırı kişiselleştirilmiş reklamcılığın çok manipülatif olacağından endişe duyuyor ve, "Yapay zeka geliştikçe ve reklam modelleri daha fazla veriye erişebildiğinden, sizi satın alma konusunda ikna etme kapasitesi kabul edilemez seviyelere ulaşabilir." diyerek endişelerini dile getiriyor. Otonom araçlar çarpışma hesabı yapabilir Yapay zekanın kimin öleceğini ya da kaza riskini hesaplaması büyük tehlike oluşturabilir. Yapay zekaların çoğu, dar kullanım senaryoları için veya ciddi ancak beklenmedik sonuçları olan olaylar için eğitildi. Lux Research'ün kıdemli analisti Shriram Ramanathan, tüm bu faktörlerin tahmin edemediğimiz şekillerde birleşmesinden endişe ettiğini kendini süren bir otomobilin bir bireyin değerini belirlemek için LinkedIn ve Facebook verilerini analiz ederek hangi kişiye çarpacağına karar verdiğini düşünebilir misiniz? Ramanathan bu noktada yapay zekaya şüpheyle yaklaşıyor. İnsanlar uzuvları protezle değiştirmeyi tercih edebilir Doğrudan sinir uçlarından sinyal okuyan protezlere entegre edilmiş bilgisayarlar sayesinde insanlar, protezlerle uzuvlarını doğal kollar ve bacakları gibi kontrol edilebiliyor. Cylance yazılım firmasında ürün yönetimi müdürü Hiep Dang, son teknoloji protezlerin gelişmeye ve iyileşmeye devam edeceğini hayal ediyor. Sonunda bazı insanlar teknolojiden yararlanmak için protezlerle vücutlarını güçlendirmek isteyebilirler. Dang, "Protezlerde artan değişikliklerle birlikte, insanlar tamamen işleyen vücut uzuvlarının yerini almaları için elektif cerrahi yaptırmaya karar verebilirler. Protezler daha güçlü, daha dayanıklı, güvenilir ve hassas olmaya devam edecek. Organik bir vücudun sorumluluk halini alacağı bir noktaya ulaşacağız." diyor. Ne dersiniz? Sizce de Cyperpunk dünyası gerçek olabilir mi? Kaynak
Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu BTHK, bilişim ve telekomünikasyon hizmetlerinin kesintisiz olarak halka ulaşması için emek harcayan tüm sektör çalışanlarının 17 Mayıs Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü’nü kutladı. Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu BTHK tarafından yapılan açıklamada, kuruluşundan itibaren ülkenin bilgi teknolojileri ve haberleşme ile ilgili gerek yasal gerekse fiziki altyapısının oluşturulmasında önemli paya sahip Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu için bugünün ayrı bir önem sahip olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu, sorumluğu altına giren konularda halkımıza daha iyi ve kaliteli hizmetin sunulması için çalışmalarını sürdürmektedir.” denildi. Açıklamada, bilişim teknolojileri ve haberleşme kapsamına giren konularda eğitim, mevzuat çalışmaları, ihaleler, araştırma geliştirme ile izleme ve denetlemenin yanı sıra, kalite yönetim sistemleri, siber güvenlik, yayın sistemleri ve ölçümler olmak üzere pek çok alanda faaliyet yürüten BTHK’nin , kurumun yeni binasının tamamlanmasının ardından teknik altyapısının geliştirilmesi için çalışmalarını sürdürdüğüne yer verildi. Açıklamada, “BTHK, son olarak WiFi hizmetinin daha hızlı verilebilmesi için 5 GHz bandında yaşanan sıkışıklığı gidermek adına geçici olarak 60 GHz bandının kullanımına izin vermiştir. Ancak kurumumuz, daha kalıcı olan fiber altyapısının geliştirilmesi ile ilgili ulusal politikanın belirlenmesinde ve son aşamasına gelinen ihalesi konularında önemli görev üstlenmektedir. Bunun yanı sıra bilişim konusunda pek çok alanda yasaların verdiği yetki çerçevesinde hem düzenleyici hem de denetleyici olarak sektörün daha da gelişmesi için çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz” ifadelerine yer verildi. En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Diğer BİLİM & TEKNOLOJİ Haberleri
COVİD-19 yaşamımıza girdiğinde önce bir içe kapanma sonra da “yeni normal” diye adlandırılan yaşam tarzına geçtik. Elbette, aramızda henüz ağız ve burunu kapatacak maske ile boyna asılan muska arasındaki farkı kavramamış olanlar var. Kavramayınca, yeni normal oluyor eski normal. Bilim ve teknolojide İhtiyaç duyup da bulamadığımız tıbbi koruyucu malzeme için ilk tepkimiz, “bunları yerli üretelim” oldu. Ürettik de. Bunlardan yurt dışına sattığımız hattâ bağışladığımız da oldu. Ama iş aşı veya ilaç araştırmasına geldiğinde durumun farklı olduğunu gördük. ABD’de Almanya’da İngiltere’de yapılan aşı araştırmalarından bilgi ve deneyim olarak yararlanmadan sırf Türkiye’de elde edilen bilgi ile aşı yapmaya koyulsak, belki gene başarılı olacağız ama çok daha uzun zamanda. İşte bu noktada derin bir soru çıkıyor karşımıza “Yeni normalde bilimi kendimize saklayabilir miyiz?”. Düşüncem bunu yapmanın hem mantığının hem de olanağının pek bulunmadığı yönünde. Öyleyse, eski normale devam Bilim evrensel. Geliştirildikçe paylaşılacak, dünyanın her yerinden bu kartopuna ufak eklemeler ile yuvarlandıkça büyüyecek. Sonunda birileri bu “yeterli büyüklüğe gelmiş olan kartopu”ndan bir teknoloji çıkartıp onu ticâri boyuta taşıyacak. O birileri biz olabilir miyiz? Bu iş için deneyimli insanlar tarafından iyi yapılanmış kuvvetli ve zengin bir mühendis kadrosuna ihtiyaç duyulur. Türkiye’de deneyimliler ile kuvvetlileri, zengin bir kadroda bir araya getirebilmek çoğu zaman mümkün olmuyor. Bunun istisnası, geçen yazımda değinmiştim, savunma sanayii. Peki başka alanlarda olması için ne yapmak gerek? İlk cümleye geri dönüyoruz Kuvvetli mühendislerden yeterincesini, deneyimli insanlar tarafından yapılandırılmış bir örgütte bir araya getirmek. Aslında tek başına bu da yeterli değil. Bunu tam zamanında yapmalıyız. Erken yapınca, teknoloji küvözde kalır, gecikirseniz de siz yapana kadar başkası yapar, siz baka kalırsınız. Zengin kadro ve iyi yapılanma ise, bilimden sonuç alıp işe başladığınızda, başkalarından önce teknolojiye ve ticari sonuca ulaşmak için gereklidir. Sorunun yanıtı, “evet, o birileri biz olabiliriz”, yeter ki deneyim, yapılanma, kuvvetli ve zengin kadro vaktinde işe koyulsun. Yoksa? Gene ilklere imza atabiliriz. Atıyoruz da, ama büyük ölçekli işlerde değil küçük ölçekli işlerde. Söz gelişi, Bursa’daki Vemus şirketinde Mustafa Dayanıklı elektronik şifreli kilitler üretir. Bu çok özel bir tasarım, normal kullanımda bir düğme pil ile seneler boyu çalışabilmektedir. Bu nedenle de en çok soyunma dolaplarında kullanılmaktadır. Benzer Çin mallarına göre daha yüksek bedelli olmasına karşılık sık sık pil değiştirme zorunluğu olmadığından tercih edilmektedir. Tümüyle yerli akıl gücü ürünü olan bu çalışma, küçük ama yüksek teknolojili bir üründür. Çok arzu ederdim ki, tüm bavul üreticilerimiz, bu kilitten kullansınlar. Hattâ kadın-erkek, el çantalarında da kullanılsın. Peki, ticarileşme? Mustafa bey, Çin’de olsaydı, hemen bir çip tasarımcısına gider bu iş için özgün bir çip yaptırır, maliyetini aşağı çekerdi. Türkiye’de de bu olanağı gene var ama hem pahalı hem de miktarlı satış için pazarı yok. Bu nedenle hepsi ithal malzeme ile yapıyor ürünlerini. Konuya bakan ekonomistler mutlaka biliyorlardır, böyle bir ürün Çin’de olsaydı, özgün çipi ve iç pazarda miktarlı satışı için kim bilir ne devlet desteği alırdı? Demek ki, ticarileşmede de ülke olarak yeterince birikiminiz yoksa, yerli olamıyorsunuz, o alanda da eski normale devam sonucu çıkıyor. Birçok alanda yeni normal oluyor eski normal. Karşımıza hep deneyim, birikim, yapılanma, nicelikli ve nitelikli insan yapısı çıkıyor. İşimiz zor. Ali Akurgal / ali Bu yazı HBT'nin 222. sayısında yayımlanmıştır.
aydınlatma teknolojisinde emek harcayan bilim insanları