💧 Velayeti Annede Olan Çocuğun Babaya Gitmek Istememesi

LzZxlN9. Velayeti Üstlenen Anne veya Babanın Tekrar Evlenmiş Olmasının Tek Başına Velayetin Değiştirilmesi İçin Yeterli Olmadığıİçerik Velayeti Üstlenen Anne veya Babanın Tekrar Evlenmiş Olmasının Tek Başına Velayetin Değiştirilmesi İçin Yeterli Annenin Velayet Görevini Kötüye Kullanmaması Görevini İhmal Ancak Çocuğun Menfaati Üstün Yararı Gerektirdiği Takdirde Velayetinin Velayetin Anneye veya Babaya Bırakılmış Olduğu Halde Annenin veya Babanın Başka Biriyle Evlenmesi Halinde Çocuğun Anneden Alınıp Babaya veya Babadan Alınıp Anneye Çocuğun Üstün Yararının Gözetilmesi1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ YARGITAY BAŞKANLIĞI 2. HUKUK DAİRESİ KARARI2 ÖZET3 KARAR Annenin Velayet Görevini Kötüye Kullanmaması Görevini İhmal Etmemesi Ancak Çocuğun Menfaati Üstün Yararı Gerektirdiği Takdirde Velayetinin Değiştirilebileceği Velayetin Anneye veya Babaya Bırakılmış Olduğu Halde Annenin veya Babanın Başka Biriyle Evlenmesi Halinde Çocuğun Anneden Alınıp Babaya veya Babadan Alınıp Anneye Verilemeyeceği Çocuğun Üstün Yararının Gözetilmesi TÜRKİYE CUMHURİYETİ YARGITAY BAŞKANLIĞI 2. HUKUK DAİRESİ KARARI Boşanma kararı ile birlikte ortak çocuğun velayeti davalı anneye verilip kesinleşmiştir. Mahkemece bu kez velayetin değiştirilerek, anneden alınıp babaya verilmesine karar verilmiş ise de; Toplanan delillerle annenin velayet görevini kötüye kullandığına veya ihmal ettiğine ilişkin bir delil elde edilememiştir. Velayeti üstlenen anne veya babanın tekrar evlenmiş olması; tek başına velayetin değiştirilmesi için yeterli değildir. Çocuğun menfaati üstün yararı gerektirdiği takdirde, velayet değiştirilebilir. Velayetin değiştirilmesinin çocuğun menfaatine olacağına ilişkin bir delil de mevcut değildir. O halde; velayetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde kabulü isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir. ÖZET Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Bu tür davalarda hâkim çocuğun üstün yararını gözetmelidir. Çocuğun üstün yararı belirlenirken onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gerekir. Velayet hakkı davalı annede olmakla birlikte, annenin yeniden evlenmesi üzerine müşterek çocuk davacı baba yanında kalmaya başlamıştır. Uzman bilirkişi raporu da çocuğun alıştığı ortamın değişmesinin uygun olmadığı ve kendi isteği de göz önüne alınarak velayetin babaya verilmesi gerektiği yönündedir. KARAR Kesinleşen boşanma kararıyla müşterek çocuk 1999 doğumlu K.’nın velayeti anneye bırakılmış, davacı baba tarihinde velayetin kendisine verilmesi için bu davayı açmıştır. Velayet düzenlemesi yapılırken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun “üstün yararı” Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1 dir. Çocuğun üstün yararı belirlenirken onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yaşamları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Toplanan delillerden velayet hakkı davalı annede olmakla birlikte, annenin yeniden evlenmesi üzerine müşterek çocuk K.’nın davacı baba yanında kalmaya başladığı anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan uzman raporu da çocuğun alıştığı ortamın değişmesinin uygun olmadığı ve kendi isteği de göz önüne alınarak velayetin babaya verilmesi gerektiği yönündedir. Av. Ahmet YILDIZ AGÂH Hukuk Danışmanlık & Arabuluculuk Yaptığımız anlaşmaya göre oğlumun velayeti annesinde kalmıştı. Şimdi eski eşimin yeniden evlenmek üzere olduğunu öğrendim. Evlenirse velayeti ben alabilir miyim? Fatih Bey, velayet sahibi annenin yeniden evlenmesi, tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmez. Ancak annenin çocuğa karşı velayet görevini savsaklaması, gereken ilgiyi göstermemesi ve babayla müşterek çocukla kişisel ilişkisini engellemesi gibi durumlarda velayetin değiştirilmesi gündeme SÜRESİ YETMİYORÇocuğumuz henüz 11 aylıkken anlaşmalı olarak boşanmıştık. O zaman mahkeme haftada sadece 6 saat, cumartesileri saat 12’den akşam 18’e kadar görmem konusunda karar vermişti. Şimdi çocuk büyüdü ama annesi mahkeme kararında yazanın dışında göstermem diyor. Ne yapmam lazım? Hazım durumunuzda, boşanma tarihi itibariyle müşterek çocuğun yaşı gözetilerek çocukla baba arasında kısa süreli ve hafta sonları yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmuş. Ancak aradan geçen süre nedeniyle müşterek çocuğun yaşının büyüdüğü gözetilerek, baba ile çocuk arasında babalık duygularını tatmine elverişli olacak yeterlilikte kişisel ilişki tesisi müşterek çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için dava YAŞAMAK SUÇ MU?Eşim 2008 yılında boşanma davası açtı. Ben bu davaya cevap vermedim, duruşmalara da girmedim. Eşimin açtığı dava 2009 yılında reddedildi. O zamandan bu yana ayrı yaşıyoruz. Şimdi bana yeniden bir dava açmış, 3 yıldır ayrı yaşadığımız için boşanmak istediğini söyleyip maddi ve manevi tazminat talep etmiş. Ayrı yaşadığımız için suçlu muyum, tazminat kaybeder miyim? Rıza tarafından açılan ve reddedilen ikinci açılan davaya dayanak teşkil eden ilk boşanma davasının davanın ispatlanamaması nedeniyle reddedilmiş. Yeniden bir araya gelmediğinize göre ve ilk dava retle sonuçlandığına göre bu davadan önce gerçekleşen olaylar size kusur olarak yüklenemez. Bu durumda retle sonuçlanan ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratan eşinizin tamamen kusurlu kabul edilmesi gerekir. Aleyhinize maddi-manevi tazminata hükmedilmemesi gerektiğini YENİDEN İSTEYEBİLİR MİYİM?Dava sırasında tazminat haklarımdan ve nafakadan vazgeçtim. Bunları yeniden isteyebilir miyim? Şehnaz Hanım, dava sırasında feragat ettiğiniz bu haklarınızı daha sonra açacağınız yeni bir davayla isteyemeyeceğinizi düşünüyorum. By in Sektör Eylül 17, 2018 Boşanma kararı alan çiftlerin önemli sorunlarından biri de çocuğun velayetinin kime verileceğidir. Karşı tarafa zarar vermek için boşanma davalarında çiftlerden biri çocuğun velayetini almak isteyebiliyor. Bazı durumlarda da diğer tarafın çocuk için iyi bir gelecek sağlayamayacağını kanaatinde olduklarından velayetin kendilerine verilmesini talep ediyorlar. Çocuğun velayeti genel olarak anneye verilir. Burada istisnai durumlar hariçtir. Peki, bu istisnai durumlar neler? Velayet Değişikliği Olabiliyor Mu? İstisnai durumlar dışında çocuğun velayetinin anneye verilmesinin nedeni, çocuğun annenin bakımına ve şefkatine ihtiyaç duyuyor olmasıdır. Kanunda küçük çocuğun anneye verilmesi ön görülür. Bu durumun gerçekleşmemesi annenin çocuğun ruh ve beden sağlığına zarar verdiği durumlar, çocuğa bakmaktan aciz olduğu anlar veya annenin sağlık durumunun kötü olma hali gibi durumlarda göz önünde bulundurularak, çocuğun velayeti anneden alınıp, babaya verilir. Bu anda hakim, annenin veya babanın duygularını tatmin etmek yerine, çocuğun menfaatini ön planda tutarak bir karar verir. Çünkü çocuğun menfaati ve geleceği, anne ve babanın duygularından çok daha önemli… Velayeti Almayan Taraf Çocuğu Nasıl Görür? Çocuğun velayetinin kimde kalacağına karar veren hakim, velayeti almayan taraf ile çocuk arasında şahsi bir ilişki kuruyor. Bu ilişki kurmadaki amaç, velayeti almayan eşin duygularının tatmin edilmesidir. Örneğin iki haftada bir, hafta sonları belirli saatlerde, belirli bir yaşa gelen çocuk için ise, ayın belirli günlerinde yatılı olmak şartı ile dini ve milli bayramların yanı sıra doğum günleri gibi özel günlerde de hakimin tayin edeceği bazı dönemlerde velayeti almayan eş ile çocuk arasında kişisel ilişki sağlanması için bu kara vermek durumundadır. Aksi takdirde çocuğun velayetinin bir tarafa verilmiş olması diğer tarafın çocuğu göremeyeceği anlamına gelmez. Bundan dolayı velayeti almayan tarafın da çocukla görüşmesinin önü, hakim tarafından açılmış olur. Velayeti alan taraf çocuğu diğer tarafa göstermek istememesi de velayet konusunda fazlasıyla problem oluşturabiliyor. Bu gibi durumlarda, belirlenen görüşme günleri ve saatlerinde devlet kanalı ile çocuğu almak en doğru kara oluyor. Çocuğunu görmek isteyen anne/baba, elinde bulunan mahkeme kararı ile icra dairesine başvurabilir, çocuğun görüş günlerinde kendisine verilmesini talep edebilir. Yapılacak yasal işlemler sonucunda da velayet sahibi anne/baba çocuğu diğer eşe göstermemeye devam ediyorsa, velayet kötüye kullanılmış olacağından, çocuğu göremeyen taraf mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. Mahkemeye başvurarak, velayetin kendisine verilmesini talep etme hakkına her zaman sahiptir. Çocuğun doğumuyla başlayan velayet hakkı, çocuğun 18 yaşına gelmesiyle son bulmaktadır. Velayetin kendisinde bulunan tarafın ölümü durumunda, velayet hakkı hemen diğer tarafa geçmez. Diğer tarafın çocuğun velayetini alabilmesi için aile mahkemesine dava açıp, talepte bulunması gerekir. Velayet hakkının bulunduğu kişi tutuklandıysa, kısıtlandıysa veya cezaevine girdiyse yine çocuğun velayeti hemen karşı tarafa geçmez. Bu durumda da çocuğunda velayetinin alınması için diğer tarafın aile mahkemesine dava açması gerekir. Yazı dolaşımı Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Anneden Alınır Boşanma sonrasında çocuğun velayetinin anneden alınması için annenin ölmesi, başka bir şehre veya ülkeye taşınması, annenin çocuğa psikolojik veya fiziksel olarak zarar vermesi, çocuğa bakamayacak durumda veya hasta olması gerekir. Böyle durumlarda çocuğun velayeti babaya verilir veya çocuğa vasi atanır. Ancak bunun dışında özellikle 0-3 yaş arası çocukların anne bakımına ve şefkatine ihtiyacı olduğu düşünülerek velayetin anneye verilmesi çok yüksek bir olasılıktır. 3-7 yaş arası çocuklar isteklerini söyleyebilmelerine ve daha az bakıma ihtiyaç duymalarına karşın durum yine de benzerdir. 6-12 yaş arasında ise durum biraz değişir ve okul çağına gelmiş olan çocuk için maddi durumu iyi olan taraf biraz daha şanslı sayılabilir. Velayet Hakkı Çocuk Kaç Yaşına Gelene Kadar Geçerlidir Velayet kaç yaşına kadardır sorusu da merak edilen sorular arasındadır. Velayet hakkı çocuğun reşit olmasıyla birlikte sona erer. Bunun yanında anne ve babanın da çocuğun velayetini alamayacak durumda olması sonucunda velayetin babaanneye verilmesi gibi durumlar söz konusu olabilir. Anne ve baba dışında bir kimsenin çocuğun sorumluluğunu alması onun vasisi olması demektir.

velayeti annede olan çocuğun babaya gitmek istememesi